MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
+32
ahmet123456
ankarali
Oguz G.
mehmet73
Selahattın47
Kuscu-Murat
kadirsulun
Babacan_23
dadaş25
kuscu47
EZEL
burhan duran
sailor
turan o.ç
HASAN ÇELİK
musamamoste
hasankoc
Forum Admin
Baha23
AHMETHANKORKUT
toprak
refik34
kaynak
burhan3455
xuxu
karayakali54
hacı murat
kuşçu26
minarekentli13
tugay
intikam81
katarsis
36 posters
2 sayfadaki 5 sayfası • 1, 2, 3, 4, 5
Taklacı Mardin Güvercini Bence Dünyada Tek
7/2/2009, 10:07 pm
Sevgili Kuşçu26
Mardin Taklacı Hava Kuşu üzerinde çok konuşmak ve elbetteki tartışmak lazım.Bu bağlamda taklacı mardin kuşu üzerinde bizde katkı sunmabilmek için çok çalışmamız gerektiğini biliyoruz.Bunun için bir site oluşturduk.Saygılarımla
www.rakayguvercin.com
Mardin Taklacı Hava Kuşu üzerinde çok konuşmak ve elbetteki tartışmak lazım.Bu bağlamda taklacı mardin kuşu üzerinde bizde katkı sunmabilmek için çok çalışmamız gerektiğini biliyoruz.Bunun için bir site oluşturduk.Saygılarımla
www.rakayguvercin.com
- toprak
- Mesaj Sayısı : 20
Ad Soyad : mesut TOPRAKÇI
Nerden : bursa
Doğum Tarihi : 11/04/85
Forum Kayıt : 11/03/09
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
13/3/2009, 10:28 pm
arkdaşlarım bu oyun konusunu kuşun bence percemıne tepesıne ıbığıne cucuğune bakıpta degerlendırılemz bence cunku bu kusuun daha cok hava performansıyla ılgılı bı konu ha söle bı durum var percem tepe veya kostumu olan kuşlar gunumuzde pek ucurulmadığı için bu turler performanstan duşmüştür bu kuşlar ucurularak oyunlarında gelışme gösterırler ama eskı kuşlar soz konusu ise o saatlerce ucan bızım saalık dedığımız turlerr kesınlıkle percemve tepe olayı yoktu ...bunlar daha soradan kırılırak gunumuze getırldı sımdııkı perçemlılerın coğu kostumlu olsun dıe sus kuşları olan buhara ve demgeçlerden gelme bu kuşlardan da has bı oyun beklenemezz..bu yuzden oyun arıosan duz olanlar tercıhıniz olsun arkdaşlar..
Taklacı Mardin Güvercinleri
15/3/2009, 9:48 am
Taklacı Mardin güvercinlerini kendi sitemizde iki kategoriye ayırmış ve öyle değerlendirmeye çalıştık.
Birinci kategori olarak Mardin hava güvercinleri:Taklacı Mardin hava güvercini kendi kategorisnde,performans güvercini diye bilinr.Bu güvercin uçtuktan sonra,kendi özelliğine uygun yeteneklerini sergiler.Yani;pikeli ve oyunlu olması,her 10-15 dakikada bir başa veya fişeğe gelmesi,taban taklası çevirmesi,başına seri bir şekilde asılması,taklalar arası mesafe koyması,uzun baş yapması,başını bağlama taklası ile bağlayarak seferini tamamlaması ve ikinci seferi için açılabilmesi ile ünlü bir ırktır.DOÇ.DR.Türker Savaşın Güvercinlerde Kalıtım ve Islah yazısını performans güvercinlerde daha fazla getiri sağlamak için yazısının okunmasını tavsiye ederim.Dolayısıyla güvercnlerde kaportaya ve motora oynamak ne demektir daha rahat anlaşılır diye düşünüyorum.
İkinci kategori olarak Mardin yer Güvercinleri:Taklacı Mardin yer güvercini kendi kategorisinde güllü olma özelliği ile bilinir.Bu güvercin yere veya masaya geldimi, kendi özelliğne uygun güzelliklerini görülsünüz.Yani bir incil gibi basık tabaka tabaka (kat kat) olan gülü,güvercinin kafasını öyle bir sararki gözlerini göremez olursunuz.Yerden yüksek ve uzun bir yapıya sahip olması.Göksü,sırtı ve kuyruk üstü bem beyaz yani tertemiz olması.Güvercinin paça ve akisleri yürüyemeyecek kadar ağır ve uzun olması.Tırnaklarında beyazlığın olmaması.Kuyruğu kurağlı temiz ve (kapağlıdır)yani aynalı olması ile ünlü bir ırktır.
Burada sayılan temel özelliklerdir.Saygılarımla
Birinci kategori olarak Mardin hava güvercinleri:Taklacı Mardin hava güvercini kendi kategorisnde,performans güvercini diye bilinr.Bu güvercin uçtuktan sonra,kendi özelliğine uygun yeteneklerini sergiler.Yani;pikeli ve oyunlu olması,her 10-15 dakikada bir başa veya fişeğe gelmesi,taban taklası çevirmesi,başına seri bir şekilde asılması,taklalar arası mesafe koyması,uzun baş yapması,başını bağlama taklası ile bağlayarak seferini tamamlaması ve ikinci seferi için açılabilmesi ile ünlü bir ırktır.DOÇ.DR.Türker Savaşın Güvercinlerde Kalıtım ve Islah yazısını performans güvercinlerde daha fazla getiri sağlamak için yazısının okunmasını tavsiye ederim.Dolayısıyla güvercnlerde kaportaya ve motora oynamak ne demektir daha rahat anlaşılır diye düşünüyorum.
İkinci kategori olarak Mardin yer Güvercinleri:Taklacı Mardin yer güvercini kendi kategorisinde güllü olma özelliği ile bilinir.Bu güvercin yere veya masaya geldimi, kendi özelliğne uygun güzelliklerini görülsünüz.Yani bir incil gibi basık tabaka tabaka (kat kat) olan gülü,güvercinin kafasını öyle bir sararki gözlerini göremez olursunuz.Yerden yüksek ve uzun bir yapıya sahip olması.Göksü,sırtı ve kuyruk üstü bem beyaz yani tertemiz olması.Güvercinin paça ve akisleri yürüyemeyecek kadar ağır ve uzun olması.Tırnaklarında beyazlığın olmaması.Kuyruğu kurağlı temiz ve (kapağlıdır)yani aynalı olması ile ünlü bir ırktır.
Burada sayılan temel özelliklerdir.Saygılarımla
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
19/3/2009, 10:25 am
tokatlı60 demiş ki:arkadaslar hepinizden özür dileyerek bu konuya giriyorum ben mardin diye bi kuşun olduğuna yani bu taklacı kuşların mardinden türkiyeye yayıldığına inanmıyorm adı cıkmış mardin die digiyo suana kadardaa mardinden kim kus ucxurmus kime seyretirmişbu oyun kusları sivas,ankara,kırıkkale,yozgat,kırsehirve belki tokat bu yörelerden cıkm ıs bunların en uzun fisek yapanları ankaradan cıkmıstır sivas kusu sesli oynar kacımı cok uzun olmasada insanı doyurur uzun kacanları bi yerden sonra taklayı yatırır herkes kendince bişiy söuylüyo arastıran yok denecek kadar az lütfen birazcık arastırın gidin seyredin bu gün birisi cıksın desinki benim 30 merte 8 taklakacımlı kusum var gider seyrederim almak deil önemli oolna vizyonunu geliştirmek kus oturdugun yerden ahkam kesmekle olmuyo emek işi yürek işi sevg işi varsa dediğim kırıterlerde fizanda olsa gidip seyredrim saygılar sevgiler
GÜZEL KARDEŞİME ÖNCE SAYGI VE SEVGİLERİMİ YOLLUYORUM TOKATLI KARDEŞİM DEMİŞKİ MARDİN DİYE BİŞEY OLMADIĞINI MARDİNDİYE BİR KUŞ OLMADIĞINI İDDA EDİYOR NE YAZIKKİ BEN BU AÇIKLAMAYI KINIYORUM .
ARKADAŞLAR BEN BAZI ARKADAŞLARIN AÇIKLAMALARINI DİKKATLE OKUYORUM BAZI ARKADAŞLAR MARDİN KUŞU DÜNYAYA KENDİNİ İSPATLAMIŞ ŞUANDA ÇOĞU AVRUPA İLLERİNDE TÜRKİYENN BİR ÇOK İLİNDE BESLENEN IRKLARA BİLE MARDİN YAKIŞTIRMASI YAPILIRKEN BAZI ARKADAŞLAR BUNUN AKSİNİ İDDA ETMENİN PEŞİNDE KOŞUYOR MARDİN KUŞUNUN GİTMEDİĞİ İL YOKTUR MARDİN HEM BÖLGE İTİBARİYLE HEM MARDİNDE GÜVERCİN SEVGİSİNİN AŞIRI DERESEDE FAZLA OLMASI NEDENİYLE BU İŞE YILLARCA EV SAHİPLİĞİ YAPMIŞ DAMÜSTÜ MARDİN KUŞUNUN GÜNÜMÜZE KADAR TAŞINMASINA ÖNCÜLÜK YAPMIŞ NADİDE İLLERDEN BİRTANESİDİR BUNUN AKSİNİ İDDA ETMEK ACİZLİKTİR ZAYIFLIKTIR BASİRETSİZLİKTİR .
TOKATLI KARDEŞİM BİLEMİYORUM ELİNDE NASIL BİR ELMAS VAR AMA EMİNİMKİ ONUNDA BİTARAFI ELBET BİZLERE DAYANIYORDUR.
ARKADAŞLAR BİZ HİÇ BİR YÖRENİN KUŞUNUN KÖTÜ OLDUĞUNU İDDA ETMEDİK BU GÜNE KADAR BÖYLE BİR AÇIKLAMADA BULUNMADIKTA BULUNMAYIZDA ÇÜNKÜ ELDE GÜZEL BİTMEZ ÇÜNKÜ RABBİM ÖYLE BÜYÜKTÜR Kİ KİME NASIL BİR GÜZELLİK LÜTFEDECEĞİ HİÇ BELLİ OLMAZ ONUN İÇİN HERKES HADDİNİ BİLMELİ.
ARKADAŞLAR GERÇEKTEN BÜTÜN SAMİMİYETİMLE SÖYLÜYORUM ESKİDEN MARDİNDE ÇOK ASİL KANLAR VARDI AMA NE YAZIKKİ MARDİNLİ KARDEŞLERİMİZ BUNLARIN KIYMETLERİNİ BİLMEMİŞTİR MARDİN IRKININ BOZULMASININ EN BÜYÜK ETKENLERİNDE BİTANESİ IRAK KUŞLARIDIR SINIRA SINIR ÜLKELERİNE YAKIN OLMASI NEDENİYLE MARDİN İLLİMİZ DEĞİŞİK ÜLKELERDEN GELEN IRKLARLA SAF MARDİN KUŞLARI KIRILARAK DAHA MÜKEMMELİNİ YAKALAMA ARZUSU BU KUŞLARIN BOZULMASINA EN BÜYÜK ETKENDİR NİTEKİMDE ÖYLE OLMUŞTUR BİDE MARDİNLİ KARDEŞLERİMİZİN KISKANÇLIĞI ÇEKEMEMEZZLİĞİ BU KUŞLARIN TÜRKİYENİN DİĞER İLLERİNE TAŞINMASINDA BÜYÜK FAKTÖRDÜR MARDİNDE BU İŞİ PIROFOSYONELCE YAPAN ARKADAŞLAR ELİNDEKİ KUŞLARIN KIYMETİNİ BİLMEYİP PARAYA TAMA EDİP SATMIŞLARDIR BU KUŞLAR KİMİ HATIRLA KİMİ PARAYLA KİMİDE HIRSIZLIK YOLUYLA MARDİN İLİMİZDEN DİĞER İLLERE TAŞINMIŞTIR NE YAZIKİ KIRILA KIRILA ASALETLERİNİ KAYPETMEK ZORUNDA BIRAKILMIŞLARDIR.BUNUN SONUCUNDADA MARDİN İLİMİZDE SATTIKLARININ KAYBETTİKLERİNİN PEŞİNE DÜŞMÜŞTÜR AMA NE YAZIKKİ ONLARDA ARTIK ARADIKLARINI BULAMAMAKTADIR ONLARDA ARAYIŞ İÇİNDEDİR ÇÜNKÜ GİDENİ BULMAK KALİTEYİ YAKALAMAK ÖYLE KOLAY BİR İŞ DEĞİLDİR.
MARDİNKUŞU EN ÇOK İSTANBUL ANKARA SİVAS KAYSERİ SAMSUN İLLERİNE TAŞINMIŞTIR BURALARDA DA KIRILMIŞTIR AMAÇ DAHA MÜKEMMELİ YAKALAMAK KALİTEYİ ARTIRMAKTIR .
ARKADAŞLAR Bİ KUŞTAN ANLAMAK Bİ KUŞU İŞLEMESİNİ BİLMEK KUŞTAN ANLAMAKTA BİR SANATTIR İYİ KUŞU HERKES HAVADA GÖRÜRSE İYİDER AMA MÜHÜM OLN KUŞTAN ANLAMAK KUŞTAN AYIKMAKTIR DAHA BİR ÇOK KARDEŞİMİZ Bİ KUŞUN KANADINDA KAÇ TÜY OLUR Bİ KUŞUN KANADI NASIL OLMALIDIR Bİ KUŞUN AYAĞI NASIL OLMALIDIR Bİ KUŞUN AYAĞI NASIL OLMALIDIR Bİ KUŞUN NASIL SARAR BİLMİYOR AMA HANGİ KUŞU HANGİ KUŞA VURURDA ALTINDA NE GELİR ONU BİLMİYOR AMA KONUŞTUMU MANGALDA KÜL BIRAKMIYOR GÜZEL KARDEŞLERİM BUNLARI SÖYLEMEMDEKİ AMAÇ BEN DAHA İYİ ANLIYORUM BEN HERKESTEN İYİ BİLİRİM DEMEK DEĞİL EN AZ BEN ANLARIM AMA ARKADAŞLAR LÜTFEN KENDİNİZİ YENİLEYİN KENDİNİZİ GELİŞTİRİN LÜTFEN KUŞLARI DOĞRU İŞLEYELİM YAZIKTIR GÜNAHTIR ELİMİZDEKİ KUŞLARIN KIYMETİNİ BİLELİM KUŞLARIN ASELETİNİ BOZMAYIN NESLİ BOZMAK KOLAY AMA İYİYİ YAKALAMAK MÜKEMMELİ YAKALAMAK ÇOK ZORDUR .
SAYGILARIMLA.
------------------------------------AHMET KORKUT ÇEKEN--------------------------------------------------------
- MisafirMisafir
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
19/3/2009, 3:40 pm
merhaba arkdaşlar bende bu konu ile ilgili bir şeyler yazmak istedim ahmet arkadaşımıznın söyledikleri harfiyen doğrudur her şeyi ile ama TOKATLI60 arkdaşıma gelince kuşu yeni bildiği yeni öğrendiği her halinden belli çınar kardeşim yeni doğmuştuki
bu taklacı oyun kuşlaları istanbula yeni girmeye başladığı yıllar ilk ismini istanbul mardinden geldiği için tüm uçum kuşlarına mardin adını koydular. taklacı oyun kuşlarının ana vatanları urfa ve mardindir
bu taklacı oyun kuşlaları istanbula yeni girmeye başladığı yıllar ilk ismini istanbul mardinden geldiği için tüm uçum kuşlarına mardin adını koydular. taklacı oyun kuşlarının ana vatanları urfa ve mardindir
Taklacı Güvercinlerde Tarihçe
19/3/2009, 7:39 pm
Güvercinlerin Tarihçesi (5)
Dünyadaki güvercinler her ne sebeple olursa olsun dünyanın geniş bir zeminine yayılmış olduğunu biliyoruz.Türkiye;de ise, dünya geneline uygun ülkenin dört bir yanına dağılmış olduklarını görüyoruz. Öyle ki ülkemizin her il, ilçe, belde ve köyünde onlarca güvercin yetiştiricisi ve güvercin severi görebilmek mümkündür. Her ne kadar eski dönemlerde güvercin besleyenlere;kuşbaz denmişse de sonraları bir adım ileri gidilerek kuşcu denmeye başlandığını ve dizilere konu olduğunu hepimiz biliriz. Lakin, ülkemizde güvercin severler öylesine sevdalı ve öylesine yaygındırlar ki söz konusu bu sevdayı bu tabirlerle tanımlayabilmek ve tanıtmak günümüz koşullarında yetersiz olacağı kanaati bizlerde her geçen gün biraz daha gelişmektedir. Özellikle güvercin yetiştiricisi eğitim ve kültürel düzeyde ülke çıtasını yakalamaktan uzak olması bizlerin bu toplumda ve bu sevda için ne kadar çok çalışmamız gerektiğini çok net bir biçimde bize göstermektedir. Çok çalışmamıza paralel, ülkemizin somut koşullarına uygun düşeceğini idrak etmeye çalıştığım tabir genel için; güvercin sever özel için ise ; güvercin yetiştiricisi deyimini kullanmak daha uygun düşeceğini söylemek isterim. Gerçi bu terimlerin günümüz koşullarında kullanılmakta olduğunu biliyorum. Ama bunun sistemli bir çalışma neticesinde kuşbaz ve kuşçu deyimlerin yerine daha uygun düşeceği,günümüzü ve yarınımızı kucaklayacak olmasından güvercin sever ve güvercin yetiştiricisi terimlerinin tabanın tamamına çeşitli araç ve gereçler kullanılarak yerleştirmek gerektiğini söylemek isterim. Geçmiş dönemlerin güvercin yetiştiricisi günümüz güvercin yetiştiricisi kadar nicelik ve nitelik kazanamadıklarından güvercinlerini özensiz ve derme çatma yuvalıklarda beslediklerini biliyoruz. Ancak ülkemizde kapitalist sistemin üretici güçleri ile üretim ilişkileri gelişip yaygınlaştıkça ve en ücra köyümüze kadar girdikçe toplum yapısında ister istemez bu sisteme uygun bir sosyal yapılanmada beraberinde gelişip oluşuyordu. Oluşan bu sosyal yapılanma sonucunda güvercin sektörü her geçen gün biraz daha ivme kazanarak kendini yenileyip mecrasına akmaya başlamıştır. Böylece mecrasında olgunlaşmaya başlayan güvercin sektörü uygun kümeslerde konuşlandırmaya, bakım ve hastalıkların tedavisinde vb. olumlu etkenlerde bir araya gelince yeni bir yapılanmaya gidilebildiği izlenir olmuştur. Öyle ki gelişen ve değişen somut koşullara uygun, güvercin sektörünü bilimsel verilere dayalı geliştirmek ise kaçınılmaz olmuştur.
Ülkemizde çeşitli güvercin ırkları olmasına rağmen taklacı ırkı ön sırada yerini almakta olduğunu bilmekteyiz. Önceki yazılarımızda söz ettiğimiz geniş bir coğrafyada taklacı güvercinlerin bulunduğunu öğreniyorduk. Çok dibe inmeden yabancı kaynaklarda 1055 yıllarında Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey Abbasilere taklacı güvercini tanıttığı ve Abbasiler kanalı ile İran, Irak, Suriye ve Ermenistan olmak üzere bölgedeki diğer ülkelere ve Mezopotamya ya yayıldıkları belirtilmektedir. Bu durumda Selçuklu toplumu ile Arap toplumu arasında kurulan bu iletişime bağlı olarak söz konusu güvercinlerin her biri kendi toplumuna ait güvercinle eşleşeceği ve buna bağlı olarak ırk veya soy çalışması yapabileceği ve netice itibarıyla farklı ırk ve jenerasyonların oluşabileceği bilinen bir gerçektir. Yine Doğu Türkistan da beyaz kağıt oyun güvercini ve siyah pars oyun güvercini var olduğu ve bu güvercinin iki veya üç çeşidinin bulunduğu yüksek uçtuğu ve uçarken takla attığı söylenmektedir. Tam bu noktada yüksek uçtuğu ve takla attığı deyimiyle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. (1.) Ne kadar yüksek uçtuğu ve ne kadar süre ile havada kaldığı bizce bilinmiyor. (2) Her taklacı güvercin havada uçarken takla atar ama sözü edilen bu güvercin takla atarken nasıl bir yetenek sergiler bizce bu durumda bilinmiyor.
Bunu şunun için irdeliyorum; çünkü bizim ikinci kategoride tabir ettiğimiz taklacı Mardin güvercini 7 ila 8 saat uçtuklarını bizzat yaşadığımız için biliyoruz. Öyle ki bu kategoride yer alan taklacı Mardin güvercini sabahtan akşama kadar havada kaldıkları ve o zaman fanus dedikleri lamba ile güvercinlerin kümese inmesini sağlamak için güvercin yetiştiricilerimiz bir caba ve emek harcadıklarını bununla da kalmayarak geceye kalıp kalmayacağına dair büyük bir heyecan duyduklarını biliyoruz.Zira geceye kalan güvercin bir sonraki günün akşamına kadar uçmaya devam ettiğini,büyüklerimiz bu durumu çok yaşadığı için anlata anlata bitiremiyorlar. Bugün bile bu güvercinleri havada görmek mümkündür. Dolayısıyla ikinci kategoride anlatmaya çalışacağımız taklacı Mardin güvercini süre olarak sabahtan akşama kadar havada kalması onun genel standardıdır. Yüksek uçmaya gelince bu ikinci kategoride saydığımız taklacı Mardin güvercini uçtuktan sonra saatlerce gök yüzünde görünmezler. Dürbünle bile baksan kendilerini göremesin çünkü onlar bulutların üzerinde gezmektedirler. Öyle uçarlar ki havayı bile incitmezler o kadar derin ve nettirler ki bazen onların yerinde olmak isterdim. Saatler süren uçuştan sonra çok yükseklerde görünmeye başladıklarını sezersin ve gittikçe irtifasını düşürmeye başlarken bile o havada süzülmeye devam eder. Bu arada güvercinimiz yeteneğini sergilemek için başına asılmaya ve başına asıldıkça dikey olarak yükselmeye ve yükseldikçe başında takla vurmaya ve takla vurdukça kulağa hoş gelen o kadar güzel kanat ve takla sesi çıkarır ki, bizler o sesi duydukça bütün olumsuzluklarımızın dağılmış ve bunlardan arınmış olduğumuzu hisseder ve rahatlarız. Acaba Doğu Türkistan da yüksek uçan ve takla atan bu güvercinleri böyle mi biliyoruz? Ama bütün yazılanları ve anlatılanları düşündükçe bu güvercinlerin taklacı Mardin güvercinin yakalamış olduğu formattan çok daha geri bir formata sahip olduğunu düşünmekteyim. Çünkü taklacı Mardin güvercininde her zaman saklı olan birden fazla asalet vardır. Bu asaleti başka bir taklacı güvercinde bu güne kadar görmek ne bize nede bizden önceki kuşaklara nasip olmamıştır. Şunu da söyleyerek konumuza devam etmek istiyorum. Sözünü ettiğimiz ve sabahtan akşama kadar uçan güvercinin değişen yaşam koşulları sonucu bu güvercini yetiştiren yetiştiricilerimiz gittikçe azalmaktadır. Gerçekten bizdeki taklacı ırkın standartlarını başka bir taklacı güvercinde var olabileceğine dair bir kayıt ve bize ulaşan bir bilgi yoktur.Gerçi taklacı Mardin ırkı dışındaki taklacı ırkları ile ilgili yazılanlar var, ama hiçbir yazı bizim taklacı Mardin güvercinin özelliği ile örtüşmemektedir.ugün inin standartlarını bu güne kadar başka bir ırkta görmedik.arı mümkunmudur.ksan kendilerini göremessin vercin yeTurkish, Tumbler, Asiatic, Clap, Tumbler, gibi adlarla dünyada bilinen taklacı güvercinin her ne kadar uçuş, oyun, taklacı ve performans güvercini diye söyleniyorsa da bir bütün olarak bu güvercin ırkının taklacı Mardin güvercinin yeteneklerini aşan bir performansa ulaşamadıkları bizce bilinmektedir. Bu güvercinler yukarıda adlarını saydığımız dünyaca bilinen taklacı ırkları olsa olsa taklacı Mardin güvercini yanında ancak bir alt kimlik gibi durabileceklerine yönelik inancımız çok yüksektir.Neticede ülkemizin Mardin bölgesi dışındaki bölgelerde taklacı performans güvercini adı altında uçan ve baş veya fişek yapabilen taklacı güvercinini irdelediğimizde yine taklacı Mardin ırkı güvercininden kan aldığı ve taklacı Mardin güvercini ile kırdırılmış olduğunu görmekteyiz. Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey, Abbasilere taklacı güvercini tanıttığını yabancı kaynaklardan öğreniyoruz. Bu taklacı ırkın yaşamakta olduğumuz coğrafyaya yayıldığını, Arapların taklacı ırka sahip çıktıkları ve taklacı Mardin güvercin ırkı ile kırdırılmış olabileceği söylencesi yaygın olmasına rağmen bu güne kadar kesin bir tanımlama yapılamamıştır. Lakin taklacı Mardin güvercinin çıkış noktasında sitemiz konuyu enine boyuna araştırmaktadır. İleride bulunabilecek bulgu ve belgeler güvercin sever toplumu ile paylaşılacaktır.Devam edecek.
Yazar Adı: REFİK AKAY
Alıntı:www.rakayguvercin.com
Dünyadaki güvercinler her ne sebeple olursa olsun dünyanın geniş bir zeminine yayılmış olduğunu biliyoruz.Türkiye;de ise, dünya geneline uygun ülkenin dört bir yanına dağılmış olduklarını görüyoruz. Öyle ki ülkemizin her il, ilçe, belde ve köyünde onlarca güvercin yetiştiricisi ve güvercin severi görebilmek mümkündür. Her ne kadar eski dönemlerde güvercin besleyenlere;kuşbaz denmişse de sonraları bir adım ileri gidilerek kuşcu denmeye başlandığını ve dizilere konu olduğunu hepimiz biliriz. Lakin, ülkemizde güvercin severler öylesine sevdalı ve öylesine yaygındırlar ki söz konusu bu sevdayı bu tabirlerle tanımlayabilmek ve tanıtmak günümüz koşullarında yetersiz olacağı kanaati bizlerde her geçen gün biraz daha gelişmektedir. Özellikle güvercin yetiştiricisi eğitim ve kültürel düzeyde ülke çıtasını yakalamaktan uzak olması bizlerin bu toplumda ve bu sevda için ne kadar çok çalışmamız gerektiğini çok net bir biçimde bize göstermektedir. Çok çalışmamıza paralel, ülkemizin somut koşullarına uygun düşeceğini idrak etmeye çalıştığım tabir genel için; güvercin sever özel için ise ; güvercin yetiştiricisi deyimini kullanmak daha uygun düşeceğini söylemek isterim. Gerçi bu terimlerin günümüz koşullarında kullanılmakta olduğunu biliyorum. Ama bunun sistemli bir çalışma neticesinde kuşbaz ve kuşçu deyimlerin yerine daha uygun düşeceği,günümüzü ve yarınımızı kucaklayacak olmasından güvercin sever ve güvercin yetiştiricisi terimlerinin tabanın tamamına çeşitli araç ve gereçler kullanılarak yerleştirmek gerektiğini söylemek isterim. Geçmiş dönemlerin güvercin yetiştiricisi günümüz güvercin yetiştiricisi kadar nicelik ve nitelik kazanamadıklarından güvercinlerini özensiz ve derme çatma yuvalıklarda beslediklerini biliyoruz. Ancak ülkemizde kapitalist sistemin üretici güçleri ile üretim ilişkileri gelişip yaygınlaştıkça ve en ücra köyümüze kadar girdikçe toplum yapısında ister istemez bu sisteme uygun bir sosyal yapılanmada beraberinde gelişip oluşuyordu. Oluşan bu sosyal yapılanma sonucunda güvercin sektörü her geçen gün biraz daha ivme kazanarak kendini yenileyip mecrasına akmaya başlamıştır. Böylece mecrasında olgunlaşmaya başlayan güvercin sektörü uygun kümeslerde konuşlandırmaya, bakım ve hastalıkların tedavisinde vb. olumlu etkenlerde bir araya gelince yeni bir yapılanmaya gidilebildiği izlenir olmuştur. Öyle ki gelişen ve değişen somut koşullara uygun, güvercin sektörünü bilimsel verilere dayalı geliştirmek ise kaçınılmaz olmuştur.
Ülkemizde çeşitli güvercin ırkları olmasına rağmen taklacı ırkı ön sırada yerini almakta olduğunu bilmekteyiz. Önceki yazılarımızda söz ettiğimiz geniş bir coğrafyada taklacı güvercinlerin bulunduğunu öğreniyorduk. Çok dibe inmeden yabancı kaynaklarda 1055 yıllarında Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey Abbasilere taklacı güvercini tanıttığı ve Abbasiler kanalı ile İran, Irak, Suriye ve Ermenistan olmak üzere bölgedeki diğer ülkelere ve Mezopotamya ya yayıldıkları belirtilmektedir. Bu durumda Selçuklu toplumu ile Arap toplumu arasında kurulan bu iletişime bağlı olarak söz konusu güvercinlerin her biri kendi toplumuna ait güvercinle eşleşeceği ve buna bağlı olarak ırk veya soy çalışması yapabileceği ve netice itibarıyla farklı ırk ve jenerasyonların oluşabileceği bilinen bir gerçektir. Yine Doğu Türkistan da beyaz kağıt oyun güvercini ve siyah pars oyun güvercini var olduğu ve bu güvercinin iki veya üç çeşidinin bulunduğu yüksek uçtuğu ve uçarken takla attığı söylenmektedir. Tam bu noktada yüksek uçtuğu ve takla attığı deyimiyle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. (1.) Ne kadar yüksek uçtuğu ve ne kadar süre ile havada kaldığı bizce bilinmiyor. (2) Her taklacı güvercin havada uçarken takla atar ama sözü edilen bu güvercin takla atarken nasıl bir yetenek sergiler bizce bu durumda bilinmiyor.
Bunu şunun için irdeliyorum; çünkü bizim ikinci kategoride tabir ettiğimiz taklacı Mardin güvercini 7 ila 8 saat uçtuklarını bizzat yaşadığımız için biliyoruz. Öyle ki bu kategoride yer alan taklacı Mardin güvercini sabahtan akşama kadar havada kaldıkları ve o zaman fanus dedikleri lamba ile güvercinlerin kümese inmesini sağlamak için güvercin yetiştiricilerimiz bir caba ve emek harcadıklarını bununla da kalmayarak geceye kalıp kalmayacağına dair büyük bir heyecan duyduklarını biliyoruz.Zira geceye kalan güvercin bir sonraki günün akşamına kadar uçmaya devam ettiğini,büyüklerimiz bu durumu çok yaşadığı için anlata anlata bitiremiyorlar. Bugün bile bu güvercinleri havada görmek mümkündür. Dolayısıyla ikinci kategoride anlatmaya çalışacağımız taklacı Mardin güvercini süre olarak sabahtan akşama kadar havada kalması onun genel standardıdır. Yüksek uçmaya gelince bu ikinci kategoride saydığımız taklacı Mardin güvercini uçtuktan sonra saatlerce gök yüzünde görünmezler. Dürbünle bile baksan kendilerini göremesin çünkü onlar bulutların üzerinde gezmektedirler. Öyle uçarlar ki havayı bile incitmezler o kadar derin ve nettirler ki bazen onların yerinde olmak isterdim. Saatler süren uçuştan sonra çok yükseklerde görünmeye başladıklarını sezersin ve gittikçe irtifasını düşürmeye başlarken bile o havada süzülmeye devam eder. Bu arada güvercinimiz yeteneğini sergilemek için başına asılmaya ve başına asıldıkça dikey olarak yükselmeye ve yükseldikçe başında takla vurmaya ve takla vurdukça kulağa hoş gelen o kadar güzel kanat ve takla sesi çıkarır ki, bizler o sesi duydukça bütün olumsuzluklarımızın dağılmış ve bunlardan arınmış olduğumuzu hisseder ve rahatlarız. Acaba Doğu Türkistan da yüksek uçan ve takla atan bu güvercinleri böyle mi biliyoruz? Ama bütün yazılanları ve anlatılanları düşündükçe bu güvercinlerin taklacı Mardin güvercinin yakalamış olduğu formattan çok daha geri bir formata sahip olduğunu düşünmekteyim. Çünkü taklacı Mardin güvercininde her zaman saklı olan birden fazla asalet vardır. Bu asaleti başka bir taklacı güvercinde bu güne kadar görmek ne bize nede bizden önceki kuşaklara nasip olmamıştır. Şunu da söyleyerek konumuza devam etmek istiyorum. Sözünü ettiğimiz ve sabahtan akşama kadar uçan güvercinin değişen yaşam koşulları sonucu bu güvercini yetiştiren yetiştiricilerimiz gittikçe azalmaktadır. Gerçekten bizdeki taklacı ırkın standartlarını başka bir taklacı güvercinde var olabileceğine dair bir kayıt ve bize ulaşan bir bilgi yoktur.Gerçi taklacı Mardin ırkı dışındaki taklacı ırkları ile ilgili yazılanlar var, ama hiçbir yazı bizim taklacı Mardin güvercinin özelliği ile örtüşmemektedir.ugün inin standartlarını bu güne kadar başka bir ırkta görmedik.arı mümkunmudur.ksan kendilerini göremessin vercin yeTurkish, Tumbler, Asiatic, Clap, Tumbler, gibi adlarla dünyada bilinen taklacı güvercinin her ne kadar uçuş, oyun, taklacı ve performans güvercini diye söyleniyorsa da bir bütün olarak bu güvercin ırkının taklacı Mardin güvercinin yeteneklerini aşan bir performansa ulaşamadıkları bizce bilinmektedir. Bu güvercinler yukarıda adlarını saydığımız dünyaca bilinen taklacı ırkları olsa olsa taklacı Mardin güvercini yanında ancak bir alt kimlik gibi durabileceklerine yönelik inancımız çok yüksektir.Neticede ülkemizin Mardin bölgesi dışındaki bölgelerde taklacı performans güvercini adı altında uçan ve baş veya fişek yapabilen taklacı güvercinini irdelediğimizde yine taklacı Mardin ırkı güvercininden kan aldığı ve taklacı Mardin güvercini ile kırdırılmış olduğunu görmekteyiz. Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey, Abbasilere taklacı güvercini tanıttığını yabancı kaynaklardan öğreniyoruz. Bu taklacı ırkın yaşamakta olduğumuz coğrafyaya yayıldığını, Arapların taklacı ırka sahip çıktıkları ve taklacı Mardin güvercin ırkı ile kırdırılmış olabileceği söylencesi yaygın olmasına rağmen bu güne kadar kesin bir tanımlama yapılamamıştır. Lakin taklacı Mardin güvercinin çıkış noktasında sitemiz konuyu enine boyuna araştırmaktadır. İleride bulunabilecek bulgu ve belgeler güvercin sever toplumu ile paylaşılacaktır.Devam edecek.
Yazar Adı: REFİK AKAY
Alıntı:www.rakayguvercin.com
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
20/3/2009, 8:43 am
akrep demiş ki:merhaba arkdaşlar bende bu konu ile ilgili bir şeyler yazmak istedim ahmet arkadaşımıznın söyledikleri harfiyen doğrudur her şeyi ile ama TOKATLI60 arkdaşıma gelince kuşu yeni bildiği yeni öğrendiği her halinden belli çınar kardeşim yeni doğmuştuki
bu taklacı oyun kuşlaları istanbula yeni girmeye başladığı yıllar ilk ismini istanbul mardinden geldiği için tüm uçum kuşlarına mardin adını koydular. taklacı oyun kuşlarının ana vatanları urfa ve mardindir
ZEMİN KARDEŞİM TEŞEKKÜR EDERİM KONUYU AÇTIĞIN İÇİN GÜZEL DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞTIĞIN İÇİN ZEMİN KARDEŞ HANİ MEMET ABİMİZİN GÜZEL BİR LAFI VAR ONUNLA SÖZÜ BAĞLIYAYIM ÇAKUTİ ÇUKATI YAPIYORLAR AMA BOŞ ARAŞTIRMADAN BİLMEDEN KONUŞUYORLAR SÖNRADA SİTEM EDEYİYORLAR OLMAZ Kİ AMA KARDEŞİM BİLMİYORSAN ARAŞTIR BİLENDEN DOĞRU KAYNAKLARDAN ÖĞREN SONRA ÇIK MEYDANA HERKES MAŞALLAH DOĞRU DESİN.
HZ.ALİ NİN GÜZEL BİR SÖZÜYLE BU KONUYU BAĞLAMAK İSTİYORUM BANA BİR FARF ÖĞRETENİN KIRK YIL KÖLESİ OLURUM DEMİŞ YA BAK NE GÜZEL BİR SÖZ .
HERKESE SAYGI SEVGİLERİ YOLLUYORUM SAĞLICAKLA KALIN.
- Baha23
- Mesaj Sayısı : 4
Ad Soyad : Baha ÖZBEK
Nerden : Elazığ
Doğum Tarihi : 18/06/56
Forum Kayıt : 20/03/09
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
20/3/2009, 5:48 pm
Merhabalar;yorum ve tartışmalarınıza bende katkıda bulunmak isterim.Bir konu tartışılırken illahide benim fikrim doğrudur senin yanlıştır şeklinde olmamalıdır,her meraklı arkadaş kendince bildiğini söylemeli ve karşıdakininde fikrine saygı göstermelidir.Doğru ancak o zaman bulunur.Ben yıllarca (1976 Yılından beri ) kuş için Mardin'e gidip gelen bir insanım, ticaretini yapmam.Halen daha giderim.Konuşan arkadaşların içinde Mardin kuşu konusunda tecrübesi olan arkadaş Sayın Refik AKAY beyefendiyi gördüm..Konuştukları doğrudur.Mardin'de üç çeşit kuş vardır,üç çeşidide taklacıdır.Geçmişi Mardin'li Süryanilere ait olan iri yapılı,paçalı-güllü(öntakkalı-perçemli)veya ön ve arkatakkalı kuşlardır ,bol paçalıdırlar;yusufi,yusufi çalmaklı vs.gibi isimlerle anılırlar.Bunları sökmek biraz zordur çünki agırkan kuşlardır,kısa çekilirler,kanatları seslidir,çoğunluğu kanat açarlar( yani kanat patlatırlar)şu anda mardin'de bu kuşlar nadir bulunurlar.İkinci ırk ise;ırak kuşlarıdır.Bunlarda ikiye ayrılırlar;musul kuşları (kısa gagalı-yuvarlak kavalı-küçük ayaklı-gözler kemik beyazı)ve küveyt kuşlarıdır(normal gagalı-armut kafalı-normal ayaklı-gözler kemik beyazı).Bu iki ırkta çok uçarlar,oyuna seyrek gelirler,kısa oyun yaparlar,başa gelenleri nadirdir.Bunların son zamanda renk olarak çeşitleri artmıştır.Renk olarak;arap beyaz,Sarı(portakal),kırmızı(şarabi)Şemi,Lisansi,miro,saddam vs.gibi renlkeri mevcuttur.Halen Mardinde bunlar buluna biliyor.Üçünçü ırk ise;Türkiye'ye Mardinden yayılmış olan bildiğimiz baş kuşlarıdır.Bunların ön ve arka tepelileri bulunur fakat pek makbul sayılmazlar.Çok eskilerde ön ve arka tepe pek yoktu ve çok güzel oyun yapan kuşlardı.Ankara;Kayseri,Sivas ,Samsun vs gibi iller yıllar önce Mardine gelip kutularca kuş götürürlerdi.Tabi benim bahsettiğim 1970 li yıllardı.Bence oyun kuşu Türkiye'ye Mardin'den yayılmıştı.Mesela;Aksaray silikleri,mermeriler ve balkafalar Mardin Paçalı Güllülerinin ve şemii(gümüşkafa ve sıvama kafa diye iki çinsi vardır)lerin kırmalarıdır.
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
20/3/2009, 5:57 pm
Baha23 demiş ki:Merhabalar;yorum ve tartışmalarınıza bende katkıda bulunmak isterim.Bir konu tartışılırken illahide benim fikrim doğrudur senin yanlıştır şeklinde olmamalıdır,her meraklı arkadaş kendince bildiğini söylemeli ve karşıdakininde fikrine saygı göstermelidir.Doğru ancak o zaman bulunur.Ben yıllarca (1976 Yılından beri ) kuş için Mardin'e gidip gelen bir insanım, ticaretini yapmam.Halen daha giderim.Konuşan arkadaşların içinde Mardin kuşu konusunda tecrübesi olan arkadaş Sayın Refik AKAY beyefendiyi gördüm..Konuştukları doğrudur.Mardin'de üç çeşit kuş vardır,üç çeşidide taklacıdır.Geçmişi Mardin'li Süryanilere ait olan iri yapılı,paçalı-güllü(öntakkalı-perçemli)veya ön ve arkatakkalı kuşlardır ,bol paçalıdırlar;yusufi,yusufi çalmaklı vs.gibi isimlerle anılırlar.Bunları sökmek biraz zordur çünki agırkan kuşlardır,kısa çekilirler,kanatları seslidir,çoğunluğu kanat açarlar( yani kanat patlatırlar)şu anda mardin'de bu kuşlar nadir bulunurlar.İkinci ırk ise;ırak kuşlarıdır.Bunlarda ikiye ayrılırlar;musul kuşları (kısa gagalı-yuvarlak kavalı-küçük ayaklı-gözler kemik beyazı)ve küveyt kuşlarıdır(normal gagalı-armut kafalı-normal ayaklı-gözler kemik beyazı).Bu iki ırkta çok uçarlar,oyuna seyrek gelirler,kısa oyun yaparlar,başa gelenleri nadirdir.Bunların son zamanda renk olarak çeşitleri artmıştır.Renk olarak;arap beyaz,Sarı(portakal),kırmızı(şarabi)Şemi,Lisansi,miro,saddam vs.gibi renlkeri mevcuttur.Halen Mardinde bunlar buluna biliyor.Üçünçü ırk ise;Türkiye'ye Mardinden yayılmış olan bildiğimiz baş kuşlarıdır.Bunların ön ve arka tepelileri bulunur fakat pek makbul sayılmazlar.Çok eskilerde ön ve arka tepe pek yoktu ve çok güzel oyun yapan kuşlardı.Ankara;Kayseri,Sivas ,Samsun vs gibi iller yıllar önce Mardine gelip kutularca kuş götürürlerdi.Tabi benim bahsettiğim 1970 li yıllardı.Bence oyun kuşu Türkiye'ye Mardin'den yayılmıştı.Mesela;Aksaray silikleri,mermeriler ve balkafalar Mardin Paçalı Güllülerinin ve şemii(gümüşkafa ve sıvama kafa diye iki çinsi vardır)lerin kırmalarıdır.
bilgiler için tşk baha bey
- Baha23
- Mesaj Sayısı : 4
Ad Soyad : Baha ÖZBEK
Nerden : Elazığ
Doğum Tarihi : 18/06/56
Forum Kayıt : 20/03/09
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
20/3/2009, 6:02 pm
Sayın Refik Bey; merhabalar,cezaevi müd.Nezir ENSARİ ustamızı ve rahmetlik temmo'yu herhalde iyi tanırsınız.
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
21/3/2009, 12:38 pm
refik34 demiş ki:Güvercinlerin Tarihçesi (5)
Dünyadaki güvercinler her ne sebeple olursa olsun dünyanın geniş bir zeminine yayılmış olduğunu biliyoruz.Türkiye;de ise, dünya geneline uygun ülkenin dört bir yanına dağılmış olduklarını görüyoruz. Öyle ki ülkemizin her il, ilçe, belde ve köyünde onlarca güvercin yetiştiricisi ve güvercin severi görebilmek mümkündür. Her ne kadar eski dönemlerde güvercin besleyenlere;kuşbaz denmişse de sonraları bir adım ileri gidilerek kuşcu denmeye başlandığını ve dizilere konu olduğunu hepimiz biliriz. Lakin, ülkemizde güvercin severler öylesine sevdalı ve öylesine yaygındırlar ki söz konusu bu sevdayı bu tabirlerle tanımlayabilmek ve tanıtmak günümüz koşullarında yetersiz olacağı kanaati bizlerde her geçen gün biraz daha gelişmektedir. Özellikle güvercin yetiştiricisi eğitim ve kültürel düzeyde ülke çıtasını yakalamaktan uzak olması bizlerin bu toplumda ve bu sevda için ne kadar çok çalışmamız gerektiğini çok net bir biçimde bize göstermektedir. Çok çalışmamıza paralel, ülkemizin somut koşullarına uygun düşeceğini idrak etmeye çalıştığım tabir genel için; güvercin sever özel için ise ; güvercin yetiştiricisi deyimini kullanmak daha uygun düşeceğini söylemek isterim. Gerçi bu terimlerin günümüz koşullarında kullanılmakta olduğunu biliyorum. Ama bunun sistemli bir çalışma neticesinde kuşbaz ve kuşçu deyimlerin yerine daha uygun düşeceği,günümüzü ve yarınımızı kucaklayacak olmasından güvercin sever ve güvercin yetiştiricisi terimlerinin tabanın tamamına çeşitli araç ve gereçler kullanılarak yerleştirmek gerektiğini söylemek isterim. Geçmiş dönemlerin güvercin yetiştiricisi günümüz güvercin yetiştiricisi kadar nicelik ve nitelik kazanamadıklarından güvercinlerini özensiz ve derme çatma yuvalıklarda beslediklerini biliyoruz. Ancak ülkemizde kapitalist sistemin üretici güçleri ile üretim ilişkileri gelişip yaygınlaştıkça ve en ücra köyümüze kadar girdikçe toplum yapısında ister istemez bu sisteme uygun bir sosyal yapılanmada beraberinde gelişip oluşuyordu. Oluşan bu sosyal yapılanma sonucunda güvercin sektörü her geçen gün biraz daha ivme kazanarak kendini yenileyip mecrasına akmaya başlamıştır. Böylece mecrasında olgunlaşmaya başlayan güvercin sektörü uygun kümeslerde konuşlandırmaya, bakım ve hastalıkların tedavisinde vb. olumlu etkenlerde bir araya gelince yeni bir yapılanmaya gidilebildiği izlenir olmuştur. Öyle ki gelişen ve değişen somut koşullara uygun, güvercin sektörünü bilimsel verilere dayalı geliştirmek ise kaçınılmaz olmuştur.
Ülkemizde çeşitli güvercin ırkları olmasına rağmen taklacı ırkı ön sırada yerini almakta olduğunu bilmekteyiz. Önceki yazılarımızda söz ettiğimiz geniş bir coğrafyada taklacı güvercinlerin bulunduğunu öğreniyorduk. Çok dibe inmeden yabancı kaynaklarda 1055 yıllarında Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey Abbasilere taklacı güvercini tanıttığı ve Abbasiler kanalı ile İran, Irak, Suriye ve Ermenistan olmak üzere bölgedeki diğer ülkelere ve Mezopotamya ya yayıldıkları belirtilmektedir. Bu durumda Selçuklu toplumu ile Arap toplumu arasında kurulan bu iletişime bağlı olarak söz konusu güvercinlerin her biri kendi toplumuna ait güvercinle eşleşeceği ve buna bağlı olarak ırk veya soy çalışması yapabileceği ve netice itibarıyla farklı ırk ve jenerasyonların oluşabileceği bilinen bir gerçektir. Yine Doğu Türkistan da beyaz kağıt oyun güvercini ve siyah pars oyun güvercini var olduğu ve bu güvercinin iki veya üç çeşidinin bulunduğu yüksek uçtuğu ve uçarken takla attığı söylenmektedir. Tam bu noktada yüksek uçtuğu ve takla attığı deyimiyle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. (1.) Ne kadar yüksek uçtuğu ve ne kadar süre ile havada kaldığı bizce bilinmiyor. (2) Her taklacı güvercin havada uçarken takla atar ama sözü edilen bu güvercin takla atarken nasıl bir yetenek sergiler bizce bu durumda bilinmiyor.
Bunu şunun için irdeliyorum; çünkü bizim ikinci kategoride tabir ettiğimiz taklacı Mardin güvercini 7 ila 8 saat uçtuklarını bizzat yaşadığımız için biliyoruz. Öyle ki bu kategoride yer alan taklacı Mardin güvercini sabahtan akşama kadar havada kaldıkları ve o zaman fanus dedikleri lamba ile güvercinlerin kümese inmesini sağlamak için güvercin yetiştiricilerimiz bir caba ve emek harcadıklarını bununla da kalmayarak geceye kalıp kalmayacağına dair büyük bir heyecan duyduklarını biliyoruz.Zira geceye kalan güvercin bir sonraki günün akşamına kadar uçmaya devam ettiğini,büyüklerimiz bu durumu çok yaşadığı için anlata anlata bitiremiyorlar. Bugün bile bu güvercinleri havada görmek mümkündür. Dolayısıyla ikinci kategoride anlatmaya çalışacağımız taklacı Mardin güvercini süre olarak sabahtan akşama kadar havada kalması onun genel standardıdır. Yüksek uçmaya gelince bu ikinci kategoride saydığımız taklacı Mardin güvercini uçtuktan sonra saatlerce gök yüzünde görünmezler. Dürbünle bile baksan kendilerini göremesin çünkü onlar bulutların üzerinde gezmektedirler. Öyle uçarlar ki havayı bile incitmezler o kadar derin ve nettirler ki bazen onların yerinde olmak isterdim. Saatler süren uçuştan sonra çok yükseklerde görünmeye başladıklarını sezersin ve gittikçe irtifasını düşürmeye başlarken bile o havada süzülmeye devam eder. Bu arada güvercinimiz yeteneğini sergilemek için başına asılmaya ve başına asıldıkça dikey olarak yükselmeye ve yükseldikçe başında takla vurmaya ve takla vurdukça kulağa hoş gelen o kadar güzel kanat ve takla sesi çıkarır ki, bizler o sesi duydukça bütün olumsuzluklarımızın dağılmış ve bunlardan arınmış olduğumuzu hisseder ve rahatlarız. Acaba Doğu Türkistan da yüksek uçan ve takla atan bu güvercinleri böyle mi biliyoruz? Ama bütün yazılanları ve anlatılanları düşündükçe bu güvercinlerin taklacı Mardin güvercinin yakalamış olduğu formattan çok daha geri bir formata sahip olduğunu düşünmekteyim. Çünkü taklacı Mardin güvercininde her zaman saklı olan birden fazla asalet vardır. Bu asaleti başka bir taklacı güvercinde bu güne kadar görmek ne bize nede bizden önceki kuşaklara nasip olmamıştır. Şunu da söyleyerek konumuza devam etmek istiyorum. Sözünü ettiğimiz ve sabahtan akşama kadar uçan güvercinin değişen yaşam koşulları sonucu bu güvercini yetiştiren yetiştiricilerimiz gittikçe azalmaktadır. Gerçekten bizdeki taklacı ırkın standartlarını başka bir taklacı güvercinde var olabileceğine dair bir kayıt ve bize ulaşan bir bilgi yoktur.Gerçi taklacı Mardin ırkı dışındaki taklacı ırkları ile ilgili yazılanlar var, ama hiçbir yazı bizim taklacı Mardin güvercinin özelliği ile örtüşmemektedir.ugün inin standartlarını bu güne kadar başka bir ırkta görmedik.arı mümkunmudur.ksan kendilerini göremessin vercin yeTurkish, Tumbler, Asiatic, Clap, Tumbler, gibi adlarla dünyada bilinen taklacı güvercinin her ne kadar uçuş, oyun, taklacı ve performans güvercini diye söyleniyorsa da bir bütün olarak bu güvercin ırkının taklacı Mardin güvercinin yeteneklerini aşan bir performansa ulaşamadıkları bizce bilinmektedir. Bu güvercinler yukarıda adlarını saydığımız dünyaca bilinen taklacı ırkları olsa olsa taklacı Mardin güvercini yanında ancak bir alt kimlik gibi durabileceklerine yönelik inancımız çok yüksektir.Neticede ülkemizin Mardin bölgesi dışındaki bölgelerde taklacı performans güvercini adı altında uçan ve baş veya fişek yapabilen taklacı güvercinini irdelediğimizde yine taklacı Mardin ırkı güvercininden kan aldığı ve taklacı Mardin güvercini ile kırdırılmış olduğunu görmekteyiz. Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey, Abbasilere taklacı güvercini tanıttığını yabancı kaynaklardan öğreniyoruz. Bu taklacı ırkın yaşamakta olduğumuz coğrafyaya yayıldığını, Arapların taklacı ırka sahip çıktıkları ve taklacı Mardin güvercin ırkı ile kırdırılmış olabileceği söylencesi yaygın olmasına rağmen bu güne kadar kesin bir tanımlama yapılamamıştır. Lakin taklacı Mardin güvercinin çıkış noktasında sitemiz konuyu enine boyuna araştırmaktadır. İleride bulunabilecek bulgu ve belgeler güvercin sever toplumu ile paylaşılacaktır.Devam edecek.
Yazar Adı: REFİK AKAY
Alıntı:www.rakayguvercin.com
REFİK BEY KONUYA BAKIŞ AÇINIZ VE GEREK KENDİNİZE AİT OLAN WEB SİTESİNDE BUKONULARDAKİ BİLKİ VE KATKILARINIZDAN DOLAYI SAYGI SEVGİ VE ŞÜKRANLARIMI YOLLUYORUM MARDİNE KUCAK DOLUSU SEVGİLER SAĞLICAKLA KALIN.
AHMET KORKUT ÇEKEN
Taklacı mardin Kuşu
21/3/2009, 2:30 pm
Sayın Baha bey söylediğiniz gibi rahmetli temo abemizi ve saygıdeğer nezir bey abemizi çok iyi tanıyorum. Bu vesile ile temo abemize allahtan rahmet diler nezir amcamada saygılarımı sunuyorum.Ayrıca sizide tanımakla mutlu olduğumu bilmenizi isterim.Saygılarımla
Taklacı mardin Kuşu
21/3/2009, 2:47 pm
Sevgili Ahmet korkut Çeken
Bende kucak dolusu sevgi ve saygılarımı iletiyorum.Bir ara urfalı mehmet arkadaşla görüştüğümde Mersinde başka kuşcu kim var diye sormuştum.Kendisi Ahmet diye bir arkadaş var demişti bana.Herhalde Ahmet dediği arkadaş siz olmalısınız. Ben yaz aylarında genelde mersine gelirim. Geldiğimde sizi görmek istiyorum tabiki siz uygun görürseniz.Saygılarım.
Bende kucak dolusu sevgi ve saygılarımı iletiyorum.Bir ara urfalı mehmet arkadaşla görüştüğümde Mersinde başka kuşcu kim var diye sormuştum.Kendisi Ahmet diye bir arkadaş var demişti bana.Herhalde Ahmet dediği arkadaş siz olmalısınız. Ben yaz aylarında genelde mersine gelirim. Geldiğimde sizi görmek istiyorum tabiki siz uygun görürseniz.Saygılarım.
Taklacı Mardin Kuşu
21/3/2009, 3:52 pm
Kuşcu arkadaşlardan ricam, mardin"de kuş yok. Mardin kuşuda kuşmu? şeklinde, eleştiri yapmalarını doğru bulmuyorum.Çünkü, bu eleştiri yerinde olan bir eleştiri değildir.Mardin"de performans yani baş ve fişek kuşu vardır.Zaten 2009 festivalinden çıkacak olan Birinci,İkinci ve Üçüncü güvercinlerin videosu siteye aktarılacaktır.Onun için kuşcu arkadaşlar fazla bizi kırmasınlar. Bu kuşları üretmek için zaten elimizden geleni bilimsel olarak yapmaya çalışıyoruz.Çabamız bütün kuşcu arkadaşlar içindir.
Taklacı güvercinlerimizin bütün Türkiye"ye dağıldığı döğrudur.Mardin bölgesindeki kuşcu toplumu genelde fakir aile cocuğudur.Dolayısıyla başka memleketlerden gelen Paralı kuşcu arkadaşlar, kuşcularımızın bu zaafından faydalanarak, güzel paralar verip en güzel kuşlarımızı memleketlerine taşıdıkları bir gerçektir.Sakın paralı olan kuşcularımızı eleştirmek için bunu söylediğimi sanmasınlar.Bunu somut durumu tespit etmek için söylüyorum.Ve bu şekilde;
İstanbullusu
Ankaralısı
İzmirlisi
Sivaslısı
Eskişehirlisi
Erzurumlusu güzel kuşlarımızı alıp götürdüler.Ama yinede önemli değil çünkü nasıl olsa sonuçta kuşlar yabancı bir ülkede değil. Kendi ülkemizde.
saygılarımla
Taklacı güvercinlerimizin bütün Türkiye"ye dağıldığı döğrudur.Mardin bölgesindeki kuşcu toplumu genelde fakir aile cocuğudur.Dolayısıyla başka memleketlerden gelen Paralı kuşcu arkadaşlar, kuşcularımızın bu zaafından faydalanarak, güzel paralar verip en güzel kuşlarımızı memleketlerine taşıdıkları bir gerçektir.Sakın paralı olan kuşcularımızı eleştirmek için bunu söylediğimi sanmasınlar.Bunu somut durumu tespit etmek için söylüyorum.Ve bu şekilde;
İstanbullusu
Ankaralısı
İzmirlisi
Sivaslısı
Eskişehirlisi
Erzurumlusu güzel kuşlarımızı alıp götürdüler.Ama yinede önemli değil çünkü nasıl olsa sonuçta kuşlar yabancı bir ülkede değil. Kendi ülkemizde.
saygılarımla
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
21/3/2009, 9:20 pm
selam arkadaşlar herkeze mehaba kimsenin kalbinikırmadan birki kelime bende yazıyım isdedim ama biyasada kuşların 100.60 kırıldı gibime geliyo oyun kuşunun cünkü bakıyorum oyunkuşunun renginle oynuyol başka kuşlara vurup kırıyolar he vurdukları kuşlarda oynuyo her yoredeki kuş farklı oluyo oyunları bunları bir birleriyle kırın ca kuşları kendi özelliklerini yok ediyolar lüt fen oyun kuşunu rengi icin başka kuşlarla kırmayalım bırakın kendi rengi olsun neolur sanki onu oyunu icin bakıyoz süsü icin degil süsü icin bakacaksanız süsüne göre ayrı bi kuş bakın bide derneklerin bu işle ilgilen meleri lazım sonun da oyunkuşu bulamıcaz ucuracak zaten atmacalar fırsat vermiyolar bari öbürtürlü kırmayalım kuşları arkadaşlar herkeze saygılar sevgiler kalın saglıcakla
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
2/4/2009, 3:45 pm
refik34 demiş ki:Sevgili Ahmet korkut Çeken
Bende kucak dolusu sevgi ve saygılarımı iletiyorum.Bir ara urfalı mehmet arkadaşla görüştüğümde Mersinde başka kuşcu kim var diye sormuştum.Kendisi Ahmet diye bir arkadaş var demişti bana.Herhalde Ahmet dediği arkadaş siz olmalısınız. Ben yaz aylarında genelde mersine gelirim. Geldiğimde sizi görmek istiyorum tabiki siz uygun görürseniz.Saygılarım.
bende güzel abime kucak dolusu sevgiler saygılar yolluyorum refik abi dışarda olduğumda cevap geçikti kusura bakma memet abimiz sağolsun varolsun bizi yüceltmiş allah razı olsun ufak çaplı kuşlar var yanımda abi beyenirmisin bilmem güzel abiciğim yaz aylarında mersine gelirseniz mutlaka arayın elimizden ne gelirse yaparız abi hem tanışmış oluruz hem gezdiririz hem de çokamaçok mutlu olmuş oluruz sizi tanıma imkanı bulduğumuz için herzaman baş tacısınız kucak dolusu sevgiler saygılar.
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
3/4/2009, 7:28 am
Baha23 demiş ki:Merhabalar;yorum ve tartışmalarınıza bende katkıda bulunmak isterim.Bir konu tartışılırken illahide benim fikrim doğrudur senin yanlıştır şeklinde olmamalıdır,her meraklı arkadaş kendince bildiğini söylemeli ve karşıdakininde fikrine saygı göstermelidir.Doğru ancak o zaman bulunur.Ben yıllarca (1976 Yılından beri ) kuş için Mardin'e gidip gelen bir insanım, ticaretini yapmam.Halen daha giderim.Konuşan arkadaşların içinde Mardin kuşu konusunda tecrübesi olan arkadaş Sayın Refik AKAY beyefendiyi gördüm..Konuştukları doğrudur.Mardin'de üç çeşit kuş vardır,üç çeşidide taklacıdır.Geçmişi Mardin'li Süryanilere ait olan iri yapılı,paçalı-güllü(öntakkalı-perçemli)veya ön ve arkatakkalı kuşlardır ,bol paçalıdırlar;yusufi,yusufi çalmaklı vs.gibi isimlerle anılırlar.Bunları sökmek biraz zordur çünki agırkan kuşlardır,kısa çekilirler,kanatları seslidir,çoğunluğu kanat açarlar( yani kanat patlatırlar)şu anda mardin'de bu kuşlar nadir bulunurlar.İkinci ırk ise;ırak kuşlarıdır.Bunlarda ikiye ayrılırlar;musul kuşları (kısa gagalı-yuvarlak kavalı-küçük ayaklı-gözler kemik beyazı)ve küveyt kuşlarıdır(normal gagalı-armut kafalı-normal ayaklı-gözler kemik beyazı).Bu iki ırkta çok uçarlar,oyuna seyrek gelirler,kısa oyun yaparlar,başa gelenleri nadirdir.Bunların son zamanda renk olarak çeşitleri artmıştır.Renk olarak;arap beyaz,Sarı(portakal),kırmızı(şarabi)Şemi,Lisansi,miro,saddam vs.gibi renlkeri mevcuttur.Halen Mardinde bunlar buluna biliyor.Üçünçü ırk ise;Türkiye'ye Mardinden yayılmış olan bildiğimiz baş kuşlarıdır.Bunların ön ve arka tepelileri bulunur fakat pek makbul sayılmazlar.Çok eskilerde ön ve arka tepe pek yoktu ve çok güzel oyun yapan kuşlardı.Ankara;Kayseri,Sivas ,Samsun vs gibi iller yıllar önce Mardine gelip kutularca kuş götürürlerdi.Tabi benim bahsettiğim 1970 li yıllardı.Bence oyun kuşu Türkiye'ye Mardin'den yayılmıştı.Mesela;Aksaray silikleri,mermeriler ve balkafalar Mardin Paçalı Güllülerinin ve şemii(gümüşkafa ve sıvama kafa diye iki çinsi vardır)lerin kırmalarıdır.
baha bey konuya derinlik kattığınız ve tesbit ve bilgilerinizi baylaştığınız için teşekkürler saygı sevgilerimi yolluyorum sağlıcakla kalın.
- kaynak
- Mesaj Sayısı : 25
Ad Soyad : ismailözkaynak
Nerden : maltepe
Doğum Tarihi : 14/01/69
Forum Kayıt : 21/12/08
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
13/6/2009, 6:49 pm
evet çünkü mardin kuşu sarı göz deyilmi sivasa gidince yolda üzüntüden gözleri sararmış dostum demekki mardinde iyi kuş yok kanat açarlar dyorsun hata kuveyt diyorsun yabancı menşey musul akeza öyle pek makbul sayılmaz bu kuşlar demişsineski kuşlar eskiye rabet olsa bit pazarına nur yagardı ee çorumu unutmuşsun dostum onun da yolda paçalarımı döküldü !Baha23 demiş ki:Merhabalar;yorum ve tartışmalarınıza bende katkıda bulunmak isterim.Bir konu tartışılırken illahide benim fikrim doğrudur senin yanlıştır şeklinde olmamalıdır,her meraklı arkadaş kendince bildiğini söylemeli ve karşıdakininde fikrine saygı göstermelidir.Doğru ancak o zaman bulunur.Ben yıllarca (1976 Yılından beri ) kuş için Mardin'e gidip gelen bir insanım, ticaretini yapmam.Halen daha giderim.Konuşan arkadaşların içinde Mardin kuşu konusunda tecrübesi olan arkadaş Sayın Refik AKAY beyefendiyi gördüm..Konuştukları doğrudur.Mardin'de üç çeşit kuş vardır,üç çeşidide taklacıdır.Geçmişi Mardin'li Süryanilere ait olan iri yapılı,paçalı-güllü(öntakkalı-perçemli)veya ön ve arkatakkalı kuşlardır ,bol paçalıdırlar;yusufi,yusufi çalmaklı vs.gibi isimlerle anılırlar.Bunları sökmek biraz zordur çünki agırkan kuşlardır,kısa çekilirler,kanatları seslidir,çoğunluğu kanat açarlar( yani kanat patlatırlar)şu anda mardin'de bu kuşlar nadir bulunurlar.İkinci ırk ise;ırak kuşlarıdır.Bunlarda ikiye ayrılırlar;musul kuşları (kısa gagalı-yuvarlak kavalı-küçük ayaklı-gözler kemik beyazı)ve küveyt kuşlarıdır(normal gagalı-armut kafalı-normal ayaklı-gözler kemik beyazı).Bu iki ırkta çok uçarlar,oyuna seyrek gelirler,kısa oyun yaparlar,başa gelenleri nadirdir.Bunların son zamanda renk olarak çeşitleri artmıştır.Renk olarak;arap beyaz,Sarı(portakal),kırmızı(şarabi)Şemi,Lisansi,miro,saddam vs.gibi renlkeri mevcuttur.Halen Mardinde bunlar buluna biliyor.Üçünçü ırk ise;Türkiye'ye Mardinden yayılmış olan bildiğimiz baş kuşlarıdır.Bunların ön ve arka tepelileri bulunur fakat pek makbul sayılmazlar.Çok eskilerde ön ve arka tepe pek yoktu ve çok güzel oyun yapan kuşlardı.Ankara;Kayseri,Sivas ,Samsun vs gibi iller yıllar önce Mardine gelip kutularca kuş götürürlerdi.Tabi benim bahsettiğim 1970 li yıllardı.Bence oyun kuşu Türkiye'ye Mardin'den yayılmıştı.Mesela;Aksaray silikleri,mermeriler ve balkafalar Mardin Paçalı Güllülerinin ve şemii(gümüşkafa ve sıvama kafa diye iki çinsi vardır)lerin kırmalarıdır.
- kaynak
- Mesaj Sayısı : 25
Ad Soyad : ismailözkaynak
Nerden : maltepe
Doğum Tarihi : 14/01/69
Forum Kayıt : 21/12/08
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
13/6/2009, 6:54 pm
diger illerden acaba mardine kuş gittmiyormu merak ettimrefik34 demiş ki:Kuşcu arkadaşlardan ricam, mardin"de kuş yok. Mardin kuşuda kuşmu? şeklinde, eleştiri yapmalarını doğru bulmuyorum.Çünkü, bu eleştiri yerinde olan bir eleştiri değildir.Mardin"de performans yani baş ve fişek kuşu vardır.Zaten 2009 festivalinden çıkacak olan Birinci,İkinci ve Üçüncü güvercinlerin videosu siteye aktarılacaktır.Onun için kuşcu arkadaşlar fazla bizi kırmasınlar. Bu kuşları üretmek için zaten elimizden geleni bilimsel olarak yapmaya çalışıyoruz.Çabamız bütün kuşcu arkadaşlar içindir.
Taklacı güvercinlerimizin bütün Türkiye"ye dağıldığı döğrudur.Mardin bölgesindeki kuşcu toplumu genelde fakir aile cocuğudur.Dolayısıyla başka memleketlerden gelen Paralı kuşcu arkadaşlar, kuşcularımızın bu zaafından faydalanarak, güzel paralar verip en güzel kuşlarımızı memleketlerine taşıdıkları bir gerçektir.Sakın paralı olan kuşcularımızı eleştirmek için bunu söylediğimi sanmasınlar.Bunu somut durumu tespit etmek için söylüyorum.Ve bu şekilde;
İstanbullusu
Ankaralısı
İzmirlisi
Sivaslısı
Eskişehirlisi
Erzurumlusu güzel kuşlarımızı alıp götürdüler.Ama yinede önemli değil çünkü nasıl olsa sonuçta kuşlar yabancı bir ülkede değil. Kendi ülkemizde.
saygılarımla
- musamamoste
- Mesaj Sayısı : 261
Ad Soyad : Şeyhmus soysal
Doğum Tarihi : 17/04/82
Forum Kayıt : 23/05/09
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
14/6/2009, 8:47 pm
refik34 demiş ki:Kuşcu arkadaşlardan ricam, mardin"de kuş yok. Mardin kuşuda kuşmu? şeklinde, eleştiri yapmalarını doğru bulmuyorum.Çünkü, bu eleştiri yerinde olan bir eleştiri değildir.Mardin"de performans yani baş ve fişek kuşu vardır.Zaten 2009 festivalinden çıkacak olan Birinci,İkinci ve Üçüncü güvercinlerin videosu siteye aktarılacaktır.Onun için kuşcu arkadaşlar fazla bizi kırmasınlar. Bu kuşları üretmek için zaten elimizden geleni bilimsel olarak yapmaya çalışıyoruz.Çabamız bütün kuşcu arkadaşlar içindir.
Taklacı güvercinlerimizin bütün Türkiye"ye dağıldığı döğrudur.Mardin bölgesindeki kuşcu toplumu genelde fakir aile cocuğudur.Dolayısıyla başka memleketlerden gelen Paralı kuşcu arkadaşlar, kuşcularımızın bu zaafından faydalanarak, güzel paralar verip en güzel kuşlarımızı memleketlerine taşıdıkları bir gerçektir.Sakın paralı olan kuşcularımızı eleştirmek için bunu söylediğimi sanmasınlar.Bunu somut durumu tespit etmek için söylüyorum.Ve bu şekilde;
İstanbullusu
Ankaralısı
İzmirlisi
Sivaslısı
Eskişehirlisi
Erzurumlusu güzel kuşlarımızı alıp götürdüler.Ama yinede önemli değil çünkü nasıl olsa sonuçta kuşlar yabancı bir ülkede değil. Kendi ülkemizde.
saygılarımla
iyigünler refik bey2009 festivali demişsiniz bunun tam olarak tarihini ve yerini yazar mısınız bir mardinli olrak orda yer almak isterim
bu arada yorumlarını ve verdiğinizbilgiler için teşekkürler
- Baha23
- Mesaj Sayısı : 4
Ad Soyad : Baha ÖZBEK
Nerden : Elazığ
Doğum Tarihi : 18/06/56
Forum Kayıt : 20/03/09
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
15/6/2009, 9:15 am
İsmail bey kardeşim;ben çoktandır foma giremiyordum,bu yüzden mesajına yeni ulaştım.Fakat,mesajının neden bahsettiğini bir türlü anlayamadım.Eski kuşlar demişsin,bit pazarı demişsin,çorum çıplağının çoruma gelene kadar paçalarımı döküldü demişsin.İnan ben yazdıklarından bir şey anlamış değilim.Kuşun nerede olduğuna,nerede olmadığına gelince ;bence bu konulara girmenin hiçkimseye faydası olmaz.Kuş;meraklısı olan her ilde, ilçede ve hatta köyde dahi bulunur.Mardin kuşu konusunda sohbete katılmamın nedeni;ben yıllardan beri kuş için Mardin'e giderim.Mardin'i ve Mardin'deki kuş meraklısını çok iyi tanırım.Orada çok güzel oyun ve kostüm kuşları bulunur,çünki oralarda çok değerli kuş meraklısı yetiştirici arkadaşlar vardır..Buralarda kuşun ırkı çok önemlidir.Kuştan anlayan gerçek mereklılar vardır oralarda.Kuş sahibi ile güzeldir.Selamlar.
- Baha23
- Mesaj Sayısı : 4
Ad Soyad : Baha ÖZBEK
Nerden : Elazığ
Doğum Tarihi : 18/06/56
Forum Kayıt : 20/03/09
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
15/6/2009, 9:21 am
Mersinden Ahmet Korkut Çeken kardeşim;mesajına yeni ulaştım.Teşekkür ediyorum.Siz ve tüm meraklı arakadaşlar sağlıcakla kalsın
Taklacı Mardin güvercini
28/6/2009, 7:01 pm
Sevgili Kaynak......
Diğer illerden Mardine elbetteki güvercin geliyor, lakin bunlarda Taklacı Mardin güvercinidir.Bunun dışında bide Irak, Musuldan güvercin gelir.Başkaca bir çeşit güvercinin Mardine geldiğıni sanmiyorum.Saygı ve Selamla...
Diğer illerden Mardine elbetteki güvercin geliyor, lakin bunlarda Taklacı Mardin güvercinidir.Bunun dışında bide Irak, Musuldan güvercin gelir.Başkaca bir çeşit güvercinin Mardine geldiğıni sanmiyorum.Saygı ve Selamla...
Taklacı Mardin güvercini
28/6/2009, 7:43 pm
Sevgili Baha23 Kardeşim.....
Bende Bu sevgili kardeşimizi anlayamadım amaç üzüm yemekse kardeşimize her alanda yardım etmek boynumuzun borcu olsun, yok eğer başka birşeyse onu bilemeyiz.Dolayısıyla yardımda edemeyiz.Sevgi ve selamla
Bende Bu sevgili kardeşimizi anlayamadım amaç üzüm yemekse kardeşimize her alanda yardım etmek boynumuzun borcu olsun, yok eğer başka birşeyse onu bilemeyiz.Dolayısıyla yardımda edemeyiz.Sevgi ve selamla
- HASAN ÇELİK
- Mesaj Sayısı : 19
Ad Soyad : POLİS HASAN 06/23
Nerden : 06/23
Doğum Tarihi : 01/01/71
Forum Kayıt : 18/02/09
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
2/7/2009, 9:04 am
Arkadaşlar dünya küreselleşmiş. Dünyanın diğer yarım küresinde olan bu yarm küresine taşınmış kalmışki bizim memleketimizde taşınmamış olsun. Yıllardan beri İstanbuldaki arkadaş, kayseriden, kayserideki ankaradan, konyadaki , samsundan kuş alış verişi yapıp hediye gönderiliyor. Bence yöresel olarak bizim kuşlarımız birbirine girmiş durumda saf olarak saklanmaya çalışan unutulmuş içerisine hiç kan sokulmayan kuşlarında kanları ağırlaştığından dolayı bu kuşlarda açığa çıktığında oynamıyorlar. Kuşların menşeini bulmaya çalışmak kısır bir döngü olur. Bu konudada akademik ciddi bir çalışma yok. Ayrıca bizim oyun konusunda yöresel olarak (detaylar hariç) farklı özellikler aramıyoruz Bizim kuşlarımızın nereden varolup nerelere dağılmış olduğunu bulmak o kadar önemli deyil bulamayız. Önemli olan ELİMİZDE NE VAR NEYE HİZMET EDİYORUZ bunun üzerinde durmalıyız. Tüm arkadaşlara selamlar...
- turan o.ç
- Mesaj Sayısı : 217
Ad Soyad : turan O.Ç
Nerden : BEN İBNEYİM
Doğum Tarihi : 14/08/77
Forum Kayıt : 31/05/08
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
2/7/2009, 7:07 pm
İYİ KUŞÇU NEREDEYSE İYİ KUŞ ORADADIR. ARKADAŞLAR İSTANBULLU KUŞÇULAR KUŞUN ADINI MARDİN KOYDU DİYE BÜTÜN TAKLACILAR MARDİNDEN YAYILMIŞTIR KANISINI YAYMAK YANLIŞTIR:??BÜTÜN TAKLACILAR TEK MERKEZDEN YAYILMIŞ OLSAYDI EĞER OYUN TARZI VE VÜCUT YAPILARINDA HİÇ FARK OLMAMASI LAZIMDI:?? BÖLGESEL FARKLAR OLAMAZDI ÖYLE OLSAYDI:?? PEKİ TAKLACI KUŞ MARDİNDEN TÜRKİYEYE YAYILMIŞTA:?? ÇORUM ÇIPLAKLARI MALATYA PAÇALILARI:?? ONLARDA TAKLACILAR:??ONLARA NEDEN MARDİN DENMİYOR:??VÜCUTSAL FARKLARI ÇOK FAZLA OLDUĞUNDAN ÇORUM ÇIPLAĞI VE MALATYA PAÇALISI DİYE İSİMLENMİŞLERDİR:?? MARDİN DİYE BİLEN YADA MARDİN DİYE KABUL ETTİRİLMEYE ÇALIŞILAN KUŞLAR SADECE TAKLACI KUŞLARDIR:?? HER YERDE MEVCUTTUR:??AMA SADECE İSMİ MARDİN DİYE ÇIKMIŞTIR:?? İLGİNÇ DEĞİLMİDİR KUŞLAR AYNI YERDEN ÇIKMIŞ AMA KUŞTAN ANLAYAN BİRİSİ BAKINCA BU KUŞ KAYSERİ , BU KUŞ KONYA, BU KUŞ ANKARA OYUN KUŞU DİYEBİLİYOR:??MADEM HEPSİ TEK MERKEZDEN YAYILIMIŞSA BU KADAR FİZİK VE OYUN FARKI NERDEN DOĞABİLİR:??
VERİLECEK İLK CEVAP BELLİ KUŞLARI KIRDILAR:?? DENİLECEK:?? TAMAM KUŞLARI KIRDILAR DİYELİM İYİDE KIRIK KUŞ NASIL OLDUDA YÖREYE BAĞLI OLARAK KIRIK KUŞLARIN HEPSİ AYNI OYUN TARZINI VE FİZİK YAPISINI YAKALAYABİLDİ:?? TAKLACI KUŞ ANADOLUDA TÜRKLER KADAR ESKİDİR. ESKİ ZAMANLARDA ŞEHİRLER ARASI İLETİŞİM VE BAĞLAR AZ OLDUĞUNDAN YAYILMAMIŞTI BİRBİRİNE GİRMEMİŞTİ O KADAR HEMEN HER BÖLGENİN DEĞİŞİK FİZİK VE OYUN YAPISINDA KUŞLARI VARDIR. BU KAÇINILMAZDIR. ÇÜNKÜ CANLILAR YAŞADIKLARI İKLİMSEL ŞARTLARA GÖRE FİZİK YAPISI TAŞIRLAR:??TABİKİ GÜVERCİNLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ AZDIR FARK EDİLEMEYEBİLİR:?? AMA OLAYIN ASLI BUDUR:??HİÇ KİMSE KALKIPTA SADECE MARDİN KUŞU OYNAR YADA SADECE KAYSERİ KUŞU OYNAR DİĞER YERLERE ORALARDAN GİTMİŞTİR DİYEMEZ:??KUŞLARIN ANADOLUYA MARDİNDEN YAYILIŞINI AŞAĞI YUKARI 30 YIL KADAR ÖNCEYE BAĞLIYORSUNUZDA:?? 30 YILDA NASIL OLDUDA BU KADAR BÖLGESEL FARKLILIKLAR OLUŞTU TAKLACI KUŞLARDA:?? BU İMKANSIZ.
VERİLECEK İLK CEVAP BELLİ KUŞLARI KIRDILAR:?? DENİLECEK:?? TAMAM KUŞLARI KIRDILAR DİYELİM İYİDE KIRIK KUŞ NASIL OLDUDA YÖREYE BAĞLI OLARAK KIRIK KUŞLARIN HEPSİ AYNI OYUN TARZINI VE FİZİK YAPISINI YAKALAYABİLDİ:?? TAKLACI KUŞ ANADOLUDA TÜRKLER KADAR ESKİDİR. ESKİ ZAMANLARDA ŞEHİRLER ARASI İLETİŞİM VE BAĞLAR AZ OLDUĞUNDAN YAYILMAMIŞTI BİRBİRİNE GİRMEMİŞTİ O KADAR HEMEN HER BÖLGENİN DEĞİŞİK FİZİK VE OYUN YAPISINDA KUŞLARI VARDIR. BU KAÇINILMAZDIR. ÇÜNKÜ CANLILAR YAŞADIKLARI İKLİMSEL ŞARTLARA GÖRE FİZİK YAPISI TAŞIRLAR:??TABİKİ GÜVERCİNLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ AZDIR FARK EDİLEMEYEBİLİR:?? AMA OLAYIN ASLI BUDUR:??HİÇ KİMSE KALKIPTA SADECE MARDİN KUŞU OYNAR YADA SADECE KAYSERİ KUŞU OYNAR DİĞER YERLERE ORALARDAN GİTMİŞTİR DİYEMEZ:??KUŞLARIN ANADOLUYA MARDİNDEN YAYILIŞINI AŞAĞI YUKARI 30 YIL KADAR ÖNCEYE BAĞLIYORSUNUZDA:?? 30 YILDA NASIL OLDUDA BU KADAR BÖLGESEL FARKLILIKLAR OLUŞTU TAKLACI KUŞLARDA:?? BU İMKANSIZ.
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
3/7/2009, 10:03 pm
Sevgili Kuşçu3344
Sevgili Hasan Çelik
Tartışmayı daha uygun bir zemine çekmek için sözkonusu sitemizde yayınlanmış olan Güvercinlerin Tarihçesi (5) ile ilgili kaleme alınmış yazıyı buraya aktarmayı uygun buldum.Saygı ve Selamla.
Güvercinlerin Tarihçesi (5)
Dünyadaki güvercinler her ne sebeple olursa olsun dünyanın geniş bir zeminine yayılmış olduğunu biliyoruz.Türkiye'de ise, dünya geneline uygun ülkenin dört bir yanına dağılmış olduklarını görüyoruz. Öyle ki ülkemizin her il, ilçe, belde ve köyünde onlarca güvercin yetiştiricisi ve güvercin severi görebilmek mümkündür. Her ne kadar eski dönemlerde güvercin besleyenlere 'kuşbaz' denmişse de sonraları bir adım ileri gidilerek 'kuşçu' denmeye başlandığını ve dizilere konu olduğunu hepimiz biliriz. Lakin, ülkemizde güvercin severler öylesine sevdalı ve öylesine yaygındırlar ki söz konusu bu sevdayı bu tabirlerle tanımlayabilmek ve tanıtmak günümüz koşullarında yetersiz olacağı kanaati bizlerde her geçen gün biraz daha gelişmektedir. Özellikle güvercin yetiştiricisi eğitim ve kültürel düzeyde ülke çıtasını yakalamaktan uzak olması bizlerin bu toplumda ve bu sevda için ne kadar çok çalışmamız gerektiğini çok net bir biçimde bize göstermektedir. Çok çalışmamıza paralel, ülkemizin somut koşullarına uygun düşeceğini idrak etmeye çalıştığım tabir genel için; güvercin sever özel için ise ; güvercin yetiştiricisi deyimini kullanmak daha uygun düşeceğini söylemek isterim. Gerçi bu terimlerin günümüz koşullarında kullanılmakta olduğunu biliyorum. Ama bunun sistemli bir çalışma neticesinde kuşbaz ve kuşçu deyimlerin yerine daha uygun düşeceği,günümüzü ve yarınımızı kucaklayacak olmasından "güvercin sever" ve "güvercin yetiştiricisi" terimlerinin tabanın tamamına çeşitli araç ve gereçler kullanılarak yerleştirmek gerektiğini söylemek isterim. Geçmiş dönemlerin güvercin yetiştiricisi günümüz güvercin yetiştiricisi kadar nicelik ve nitelik kazanamadıklarından güvercinlerini özensiz ve derme çatma yuvalıklarda beslediklerini biliyoruz. Ancak ülkemizde kapitalist sistemin üretici güçleri ile üretim ilişkileri gelişip yaygınlaştıkça ve en ücra köyümüze kadar girdikçe toplum yapısında ister istemez bu sisteme uygun bir sosyal yapılanmada beraberinde gelişip oluşuyordu. Oluşan bu sosyal yapılanma sonucunda güvercin sektörü her geçen gün biraz daha ivme kazanarak kendini yenileyip mecrasına akmaya başlamıştır. Böylece mecrasında olgunlaşmaya başlayan güvercin sektörü uygun kümeslerde konuşlandırmaya, bakım ve hastalıkların tedavisinde vb. olumlu etkenlerde bir araya gelince yeni bir yapılanmaya gidilebildiği izlenir olmuştur. Öyle ki gelişen ve değişen somut koşullara uygun, güvercin sektörünü bilimsel verilere dayalı geliştirmek ise kaçınılmaz olmuştur.
Ülkemizde çeşitli güvercin ırkları olmasına rağmen taklacı ırkı ön sırada yerini almakta olduğunu bilmekteyiz. Önceki yazılarımızda söz ettiğimiz geniş bir coğrafyada taklacı güvercinlerin bulunduğunu öğreniyorduk. Çok dibe inmeden yabancı kaynaklarda 1055 yıllarında Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey Abbasilere taklacı güvercini tanıttığı ve Abbasiler kanalı ile İran, Irak, Suriye ve Ermenistan olmak üzere bölgedeki diğer ülkelere ve Mezopotamya'ya yayıldıkları belirtilmektedir. Bu durumda Selçuklu toplumu ile Arap toplumu arasında kurulan bu iletişime bağlı olarak söz konusu güvercinlerin her biri kendi toplumuna ait güvercinle eşleşeceği ve buna bağlı olarak ırk veya soy çalışması yapabileceği ve netice itibarıyla farklı ırk ve jenerasyonların oluşabileceği bilinen bir gerçektir. Yine Doğu Türkistan'da "beyaz kağıt oyun güvercini" ve "siyah pars oyun güvercini" var olduğu ve bu güvercinin iki veya üç çeşidinin bulunduğu yüksek uçtuğu ve uçarken takla attığı söylenmektedir. Tam bu noktada yüksek uçtuğu ve takla attığı deyimiyle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. (1.) Ne kadar yüksek uçtuğu ve ne kadar süre ile havada kaldığı bizce bilinmiyor. (2) Her taklacı güvercin havada uçarken takla atar ama sözü edilen bu güvercin takla atarken nasıl bir yetenek sergiler bizce bu durumda bilinmiyor.
Bunu şunun için irdeliyorum; çünkü bizim ikinci kategoride tabir ettiğimiz taklacı Mardin güvercini 7 ila 8 saat uçtuklarını bizzat yaşadığımız için biliyoruz. Öyle ki bu kategoride yer alan taklacı Mardin güvercini sabahtan akşama kadar havada kaldıkları ve o zaman 'fanus' dedikleri lamba ile güvercinlerin kümese inmesini sağlamak için güvercin yetiştiricilerimiz bir caba ve emek harcadıklarını bununla da kalmayarak geceye kalıp kalmayacağına dair büyük bir heyecan duyduklarını biliyoruz.Zira geceye kalan güvercin bir sonraki günün akşamına kadar uçmaya devam ettiğini,büyüklerimiz bu durumu çok yaşadığı için anlata anlata bitiremiyorlar. Bugün bile bu güvercinleri havada görmek mümkündür. Dolayısıyla ikinci kategoride anlatmaya çalışacağımız taklacı Mardin güvercini süre olarak sabahtan akşama kadar havada kalması onun genel standardıdır. Yüksek uçmaya gelince bu ikinci kategoride saydığımız taklacı Mardin güvercini uçtuktan sonra saatlerce gök yüzünde görünmezler. Dürbünle bile baksan kendilerini göremesin çünkü onlar bulutların üzerinde gezmektedirler. Öyle uçarlar ki havayı bile incitmezler o kadar derin ve nettirler ki bazen onların yerinde olmak isterdim. Saatler süren uçuştan sonra çok yükseklerde görünmeye başladıklarını sezersin ve gittikçe irtifasını düşürmeye başlarken bile o havada süzülmeye devam eder. Bu arada güvercinimiz yeteneğini sergilemek için başına asılmaya ve başına asıldıkça dikey olarak yükselmeye ve yükseldikçe başında takla vurmaya ve takla vurdukça kulağa hoş gelen o kadar güzel kanat ve takla sesi çıkarır ki, bizler o sesi duydukça bütün olumsuzluklarımızın dağılmış ve bunlardan arınmış olduğumuzu hisseder ve rahatlarız. Acaba Doğu Türkistan'da yüksek uçan ve takla atan bu güvercinleri böyle mi biliyoruz? Ama bütün yazılanları ve anlatılanları düşündükçe bu güvercinlerin taklacı Mardin güvercinin yakalamış olduğu formattan çok daha geri bir formata sahip olduğunu düşünmekteyim. Çünkü taklacı Mardin güvercininde her zaman saklı olan birden fazla asalet vardır. Bu asaleti başka bir taklacı güvercinde bu güne kadar görmek ne bize nede bizden önceki kuşaklara nasip olmamıştır. Şunu da söyleyerek konumuza devam etmek istiyorum. Sözünü ettiğimiz ve sabahtan akşama kadar uçan güvercinin değişen yaşam koşulları sonucu bu güvercini yetiştiren yetiştiricilerimiz gittikçe azalmaktadır. Gerçekten bizdeki taklacı ırkın standartlarını başka bir taklacı güvercinde var olabileceğine dair bir kayıt ve bize ulaşan bir bilgi yoktur.Gerçi taklacı Mardin ırkı dışındaki taklacı ırkları ile ilgili yazılanlar var, ama hiçbir yazı bizim taklacı Mardin güvercinin özelliği ile örtüşmemektedir.Turkish, Tumbler, Asiatic, Clap, Tumbler, gibi adlarla dünyada bilinen taklacı güvercinin her ne kadar uçuş, oyun, taklacı ve performans güvercini diye söyleniyorsa da bir bütün olarak bu güvercin ırkının taklacı Mardin güvercinin yeteneklerini aşan bir performansa ulaşamadıkları bizce bilinmektedir. Bu güvercinler yukarıda adlarını saydığımız dünyaca bilinen taklacı ırkları olsa olsa taklacı Mardin güvercini yanında ancak bir alt kimlik gibi durabileceklerine yönelik inancımız çok yüksektir.Neticede ülkemizin Mardin bölgesi dışındaki bölgelerde taklacı performans güvercini adı altında uçan ve baş veya fişek yapabilen taklacı güvercinini irdelediğimizde yine taklacı Mardin ırkı güvercininden kan aldığı ve taklacı Mardin güvercini ile kırdırılmış olduğunu görmekteyiz. Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey, Abbasilere taklacı güvercini tanıttığını yabancı kaynaklardan öğreniyoruz. Bu taklacı ırkın yaşamakta olduğumuz coğrafyaya yayıldığını, Arapların taklacı ırka sahip çıktıkları ve taklacı Mardin güvercin ırkı ile kırdırılmış olabileceği söylencesi yaygın olmasına rağmen bu güne kadar kesin bir tanımlama yapılamamıştır. Lakin taklacı Mardin güvercinin çıkış noktasında sitemiz konuyu enine boyuna araştırmaktadır. İleride bulunabilecek bulgu ve belgeler güvercin sever toplumu ile paylaşılacaktır.Devam edecek
Sevgili Hasan Çelik
Tartışmayı daha uygun bir zemine çekmek için sözkonusu sitemizde yayınlanmış olan Güvercinlerin Tarihçesi (5) ile ilgili kaleme alınmış yazıyı buraya aktarmayı uygun buldum.Saygı ve Selamla.
Güvercinlerin Tarihçesi (5)
Dünyadaki güvercinler her ne sebeple olursa olsun dünyanın geniş bir zeminine yayılmış olduğunu biliyoruz.Türkiye'de ise, dünya geneline uygun ülkenin dört bir yanına dağılmış olduklarını görüyoruz. Öyle ki ülkemizin her il, ilçe, belde ve köyünde onlarca güvercin yetiştiricisi ve güvercin severi görebilmek mümkündür. Her ne kadar eski dönemlerde güvercin besleyenlere 'kuşbaz' denmişse de sonraları bir adım ileri gidilerek 'kuşçu' denmeye başlandığını ve dizilere konu olduğunu hepimiz biliriz. Lakin, ülkemizde güvercin severler öylesine sevdalı ve öylesine yaygındırlar ki söz konusu bu sevdayı bu tabirlerle tanımlayabilmek ve tanıtmak günümüz koşullarında yetersiz olacağı kanaati bizlerde her geçen gün biraz daha gelişmektedir. Özellikle güvercin yetiştiricisi eğitim ve kültürel düzeyde ülke çıtasını yakalamaktan uzak olması bizlerin bu toplumda ve bu sevda için ne kadar çok çalışmamız gerektiğini çok net bir biçimde bize göstermektedir. Çok çalışmamıza paralel, ülkemizin somut koşullarına uygun düşeceğini idrak etmeye çalıştığım tabir genel için; güvercin sever özel için ise ; güvercin yetiştiricisi deyimini kullanmak daha uygun düşeceğini söylemek isterim. Gerçi bu terimlerin günümüz koşullarında kullanılmakta olduğunu biliyorum. Ama bunun sistemli bir çalışma neticesinde kuşbaz ve kuşçu deyimlerin yerine daha uygun düşeceği,günümüzü ve yarınımızı kucaklayacak olmasından "güvercin sever" ve "güvercin yetiştiricisi" terimlerinin tabanın tamamına çeşitli araç ve gereçler kullanılarak yerleştirmek gerektiğini söylemek isterim. Geçmiş dönemlerin güvercin yetiştiricisi günümüz güvercin yetiştiricisi kadar nicelik ve nitelik kazanamadıklarından güvercinlerini özensiz ve derme çatma yuvalıklarda beslediklerini biliyoruz. Ancak ülkemizde kapitalist sistemin üretici güçleri ile üretim ilişkileri gelişip yaygınlaştıkça ve en ücra köyümüze kadar girdikçe toplum yapısında ister istemez bu sisteme uygun bir sosyal yapılanmada beraberinde gelişip oluşuyordu. Oluşan bu sosyal yapılanma sonucunda güvercin sektörü her geçen gün biraz daha ivme kazanarak kendini yenileyip mecrasına akmaya başlamıştır. Böylece mecrasında olgunlaşmaya başlayan güvercin sektörü uygun kümeslerde konuşlandırmaya, bakım ve hastalıkların tedavisinde vb. olumlu etkenlerde bir araya gelince yeni bir yapılanmaya gidilebildiği izlenir olmuştur. Öyle ki gelişen ve değişen somut koşullara uygun, güvercin sektörünü bilimsel verilere dayalı geliştirmek ise kaçınılmaz olmuştur.
Ülkemizde çeşitli güvercin ırkları olmasına rağmen taklacı ırkı ön sırada yerini almakta olduğunu bilmekteyiz. Önceki yazılarımızda söz ettiğimiz geniş bir coğrafyada taklacı güvercinlerin bulunduğunu öğreniyorduk. Çok dibe inmeden yabancı kaynaklarda 1055 yıllarında Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey Abbasilere taklacı güvercini tanıttığı ve Abbasiler kanalı ile İran, Irak, Suriye ve Ermenistan olmak üzere bölgedeki diğer ülkelere ve Mezopotamya'ya yayıldıkları belirtilmektedir. Bu durumda Selçuklu toplumu ile Arap toplumu arasında kurulan bu iletişime bağlı olarak söz konusu güvercinlerin her biri kendi toplumuna ait güvercinle eşleşeceği ve buna bağlı olarak ırk veya soy çalışması yapabileceği ve netice itibarıyla farklı ırk ve jenerasyonların oluşabileceği bilinen bir gerçektir. Yine Doğu Türkistan'da "beyaz kağıt oyun güvercini" ve "siyah pars oyun güvercini" var olduğu ve bu güvercinin iki veya üç çeşidinin bulunduğu yüksek uçtuğu ve uçarken takla attığı söylenmektedir. Tam bu noktada yüksek uçtuğu ve takla attığı deyimiyle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. (1.) Ne kadar yüksek uçtuğu ve ne kadar süre ile havada kaldığı bizce bilinmiyor. (2) Her taklacı güvercin havada uçarken takla atar ama sözü edilen bu güvercin takla atarken nasıl bir yetenek sergiler bizce bu durumda bilinmiyor.
Bunu şunun için irdeliyorum; çünkü bizim ikinci kategoride tabir ettiğimiz taklacı Mardin güvercini 7 ila 8 saat uçtuklarını bizzat yaşadığımız için biliyoruz. Öyle ki bu kategoride yer alan taklacı Mardin güvercini sabahtan akşama kadar havada kaldıkları ve o zaman 'fanus' dedikleri lamba ile güvercinlerin kümese inmesini sağlamak için güvercin yetiştiricilerimiz bir caba ve emek harcadıklarını bununla da kalmayarak geceye kalıp kalmayacağına dair büyük bir heyecan duyduklarını biliyoruz.Zira geceye kalan güvercin bir sonraki günün akşamına kadar uçmaya devam ettiğini,büyüklerimiz bu durumu çok yaşadığı için anlata anlata bitiremiyorlar. Bugün bile bu güvercinleri havada görmek mümkündür. Dolayısıyla ikinci kategoride anlatmaya çalışacağımız taklacı Mardin güvercini süre olarak sabahtan akşama kadar havada kalması onun genel standardıdır. Yüksek uçmaya gelince bu ikinci kategoride saydığımız taklacı Mardin güvercini uçtuktan sonra saatlerce gök yüzünde görünmezler. Dürbünle bile baksan kendilerini göremesin çünkü onlar bulutların üzerinde gezmektedirler. Öyle uçarlar ki havayı bile incitmezler o kadar derin ve nettirler ki bazen onların yerinde olmak isterdim. Saatler süren uçuştan sonra çok yükseklerde görünmeye başladıklarını sezersin ve gittikçe irtifasını düşürmeye başlarken bile o havada süzülmeye devam eder. Bu arada güvercinimiz yeteneğini sergilemek için başına asılmaya ve başına asıldıkça dikey olarak yükselmeye ve yükseldikçe başında takla vurmaya ve takla vurdukça kulağa hoş gelen o kadar güzel kanat ve takla sesi çıkarır ki, bizler o sesi duydukça bütün olumsuzluklarımızın dağılmış ve bunlardan arınmış olduğumuzu hisseder ve rahatlarız. Acaba Doğu Türkistan'da yüksek uçan ve takla atan bu güvercinleri böyle mi biliyoruz? Ama bütün yazılanları ve anlatılanları düşündükçe bu güvercinlerin taklacı Mardin güvercinin yakalamış olduğu formattan çok daha geri bir formata sahip olduğunu düşünmekteyim. Çünkü taklacı Mardin güvercininde her zaman saklı olan birden fazla asalet vardır. Bu asaleti başka bir taklacı güvercinde bu güne kadar görmek ne bize nede bizden önceki kuşaklara nasip olmamıştır. Şunu da söyleyerek konumuza devam etmek istiyorum. Sözünü ettiğimiz ve sabahtan akşama kadar uçan güvercinin değişen yaşam koşulları sonucu bu güvercini yetiştiren yetiştiricilerimiz gittikçe azalmaktadır. Gerçekten bizdeki taklacı ırkın standartlarını başka bir taklacı güvercinde var olabileceğine dair bir kayıt ve bize ulaşan bir bilgi yoktur.Gerçi taklacı Mardin ırkı dışındaki taklacı ırkları ile ilgili yazılanlar var, ama hiçbir yazı bizim taklacı Mardin güvercinin özelliği ile örtüşmemektedir.Turkish, Tumbler, Asiatic, Clap, Tumbler, gibi adlarla dünyada bilinen taklacı güvercinin her ne kadar uçuş, oyun, taklacı ve performans güvercini diye söyleniyorsa da bir bütün olarak bu güvercin ırkının taklacı Mardin güvercinin yeteneklerini aşan bir performansa ulaşamadıkları bizce bilinmektedir. Bu güvercinler yukarıda adlarını saydığımız dünyaca bilinen taklacı ırkları olsa olsa taklacı Mardin güvercini yanında ancak bir alt kimlik gibi durabileceklerine yönelik inancımız çok yüksektir.Neticede ülkemizin Mardin bölgesi dışındaki bölgelerde taklacı performans güvercini adı altında uçan ve baş veya fişek yapabilen taklacı güvercinini irdelediğimizde yine taklacı Mardin ırkı güvercininden kan aldığı ve taklacı Mardin güvercini ile kırdırılmış olduğunu görmekteyiz. Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey, Abbasilere taklacı güvercini tanıttığını yabancı kaynaklardan öğreniyoruz. Bu taklacı ırkın yaşamakta olduğumuz coğrafyaya yayıldığını, Arapların taklacı ırka sahip çıktıkları ve taklacı Mardin güvercin ırkı ile kırdırılmış olabileceği söylencesi yaygın olmasına rağmen bu güne kadar kesin bir tanımlama yapılamamıştır. Lakin taklacı Mardin güvercinin çıkış noktasında sitemiz konuyu enine boyuna araştırmaktadır. İleride bulunabilecek bulgu ve belgeler güvercin sever toplumu ile paylaşılacaktır.Devam edecek
- HASAN ÇELİK
- Mesaj Sayısı : 19
Ad Soyad : POLİS HASAN 06/23
Nerden : 06/23
Doğum Tarihi : 01/01/71
Forum Kayıt : 18/02/09
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
4/7/2009, 6:30 pm
Sevgili Refik AKAY
TARTIŞMAYI ÇEKMİŞ OLDUGUNUZ ZEMİNDEKİ GÜVERCİNLERİN TARİHÇESİ İSİMLİ YAZI BENİM İÇİN HİÇ BİR ŞEY İFADE ETMİYOR. MARDİN VE KUŞLARINIZ HAKKINDA DA ÇOK FAZLA BİLGİM YOK. BU SAYFADA VE YAZIDA BÖLGECİLİK, TOPRAKÇILIK, KUŞ BİZDECİLİK HİSSETTİM. BEN DAHA ÖNCEKİ YAZIMDA KUŞUN 30-40 YIL ÖNCESİNDEN NEREDEN ÇIKIP NEREYE GİTTİĞİNİ BULAMAYACAĞIMIZI KISIR BİR DÖNGÜ İÇİNE GİRMEMİZ GEREKTİĞİNİ YAZMIŞTIM ANLATAMAMIŞIM. BEN ANKARALIYIM GÖREVİM GEREĞİ ELAZIĞDA BULUNUYORUM EĞER TAKLACI GÜVERCİNİN ÇIKTIĞI YERİ ARIYORSANIZ SİZE ANKARADA ARAMINIZI ÖNERİRİM. ANKARANIN KUŞUN ÜNİVERSİTESİ-FAKÜLTESİ OLDUĞUNU DİĞER İLLERDEKİ KUŞLARIN İÇ ANADOLU YÖRESİNDEN ÇIKARTILAN KUŞLARLA KIRILARAK BU DURUMA GELDİĞİ BENİM KENDİ FİKRİM. MARDİNİN ORJİNLİ KUŞA SAHİP OLDUĞUNA İNANMIYORUM. MANTIK DAHİLİNDE SINIRDA OLDUĞU İÇİN BİZİM KUŞLARIMIZ İLE ARAP KUŞLARININ KIRMASI KUŞLARI BULUNDURUYOR OLABİLİR. YANLIZ BİZ FARKLI TARZ KUŞYARIDA TARTIŞIYOR OLABİLİRİZ BEN OYUN KUŞÇUSUYUM TAKLACI TÜR SABAHTAN AKŞAMA KADAR UÇUYORSA BULUTLARIN ÜSTÜNDE SAATLERCE GEZİYOR DİKEY HAREKETLER YAPIYORSA BİZİM BESLEDİĞİMİZ OYUN KUŞU BU DEYİL. BU KONUYU DAHA FAZLA İRDELEMEK İSTEMİYORUM KENDİ FİKRİMİ YAZDIM. HERKESE SAYĞILAR.
TARTIŞMAYI ÇEKMİŞ OLDUGUNUZ ZEMİNDEKİ GÜVERCİNLERİN TARİHÇESİ İSİMLİ YAZI BENİM İÇİN HİÇ BİR ŞEY İFADE ETMİYOR. MARDİN VE KUŞLARINIZ HAKKINDA DA ÇOK FAZLA BİLGİM YOK. BU SAYFADA VE YAZIDA BÖLGECİLİK, TOPRAKÇILIK, KUŞ BİZDECİLİK HİSSETTİM. BEN DAHA ÖNCEKİ YAZIMDA KUŞUN 30-40 YIL ÖNCESİNDEN NEREDEN ÇIKIP NEREYE GİTTİĞİNİ BULAMAYACAĞIMIZI KISIR BİR DÖNGÜ İÇİNE GİRMEMİZ GEREKTİĞİNİ YAZMIŞTIM ANLATAMAMIŞIM. BEN ANKARALIYIM GÖREVİM GEREĞİ ELAZIĞDA BULUNUYORUM EĞER TAKLACI GÜVERCİNİN ÇIKTIĞI YERİ ARIYORSANIZ SİZE ANKARADA ARAMINIZI ÖNERİRİM. ANKARANIN KUŞUN ÜNİVERSİTESİ-FAKÜLTESİ OLDUĞUNU DİĞER İLLERDEKİ KUŞLARIN İÇ ANADOLU YÖRESİNDEN ÇIKARTILAN KUŞLARLA KIRILARAK BU DURUMA GELDİĞİ BENİM KENDİ FİKRİM. MARDİNİN ORJİNLİ KUŞA SAHİP OLDUĞUNA İNANMIYORUM. MANTIK DAHİLİNDE SINIRDA OLDUĞU İÇİN BİZİM KUŞLARIMIZ İLE ARAP KUŞLARININ KIRMASI KUŞLARI BULUNDURUYOR OLABİLİR. YANLIZ BİZ FARKLI TARZ KUŞYARIDA TARTIŞIYOR OLABİLİRİZ BEN OYUN KUŞÇUSUYUM TAKLACI TÜR SABAHTAN AKŞAMA KADAR UÇUYORSA BULUTLARIN ÜSTÜNDE SAATLERCE GEZİYOR DİKEY HAREKETLER YAPIYORSA BİZİM BESLEDİĞİMİZ OYUN KUŞU BU DEYİL. BU KONUYU DAHA FAZLA İRDELEMEK İSTEMİYORUM KENDİ FİKRİMİ YAZDIM. HERKESE SAYĞILAR.
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
5/7/2009, 5:01 pm
Sevgili Hasan ÇELİK
Benim yazımdan,veya forumda katılmaya çalıştığım tartışmalardan dolayı bu sayfada ve yazıda bölgecilik,topraçılık ve kuş bizdeçilik şeklinde bir duygu ve intiba bırakmışsam peşin olarak özür diliyorum.
Lakin sözünü ettiğin hissiyata enfazla karşı çıkacak biri varsa oda benim.Çünkü bu konuda duruşumu her zaman disiplin altında tutmuş ve buna uygun davranmışım.Dolayısıyla ben olaya enternasyonel bakıyorum.Bende tartışmayı uzatmak istemiyorum.Saygı ve Selamla
Benim yazımdan,veya forumda katılmaya çalıştığım tartışmalardan dolayı bu sayfada ve yazıda bölgecilik,topraçılık ve kuş bizdeçilik şeklinde bir duygu ve intiba bırakmışsam peşin olarak özür diliyorum.
Lakin sözünü ettiğin hissiyata enfazla karşı çıkacak biri varsa oda benim.Çünkü bu konuda duruşumu her zaman disiplin altında tutmuş ve buna uygun davranmışım.Dolayısıyla ben olaya enternasyonel bakıyorum.Bende tartışmayı uzatmak istemiyorum.Saygı ve Selamla
- sailor
- Mesaj Sayısı : 42
Ad Soyad : Aydın Ünal
Nerden : SAMSUN
Forum Kayıt : 09/06/08
Geri: MARDİNLİ ESKİ KUŞÇULAR ÖNCE SİZE SORMALI...!!!
7/7/2009, 6:50 am
Refik Bey, inandığımız doğruları sonuna kadar savunmamız gerekir.Ülkemizin her yöresinde genel kabul görmüş bir konuda,karşı tarafın mutlak yanlış fikirlerine karşı biraz aciz kaldığınızı düşünüyorum.Yazılarınızdan anladığım,tartışmalardan uzak durma çabasında,beyefendi birisiniz.Acizliğiniz de bundandır sanırım.Oysa haklı olunan bir konuda insan haklılığını kabul ettiremezse,haksız olanın yanlış fikirleri kabul görmeye başlar.Asıl üzücü ve endişe verici budur.
Hasan Bey fikirlerinize saygı duyuyorum sadece,doğru olmasa da.Ancak şunu belirtmeden geçemeyeceğim;Refik Beyi bölgecilik,toprakçılık,kuş bizdecilik düşünceleri nedeniyle eleştirirken, memleketiniz Ankara ile ilgili ifadelerde, aynı konuda daha fazla bir bölgecilik,toprakçılık ve kuş bizdecilik zihniyetine sahip olduğunuzu ortaya koydunuz, farkında mısınız?
Ankara'da yıllardır geniş çaplı yarışmalar düzenleyen dernekler var.Sizin tabirinizle Damcı Taklacılar konusunda fakülte gibi.Kuş bilimini keşfetme ve kabul ettirme gayreti içerisindeler.Damcı taklacılar konusunda yeni gelişmekte olan bazı yörelerimize bunları kabul ettirme başarısına da sahipler geçmişte.Ancak son yıllarda durum değişti.İnternetin
artık kuş meraklısı yetiştiriciler tarafından yoğun kullanılması,insanların birbirini tanımasını,en uzaktaki ile bile arkadaş olup kümes ziyaretleri yapılmasını ve böylelikle
farklı yörelerdeki kuşları ve kuş zihniyetini tanıma fırsatını verdi.Ve insanlar gördü ki;Damcı taklacılar bilimi hiçte Ankara'daki fakültelerin öğrettiği gibi değil.Fakülte mi, yoksa ticari işletme mi olduğu tartışılan yerlerde anlatılanla, gerçek çok farklı.Genel kabul görmüş kuralları hiçe sayılarak yapılan tüzükler,bu tüzüklere göre puanlanan, bu ırkın en yüzkarası kuşlarının derece aldığı yarışmalar.İnsanlar bunları gördü ve öğrendi.İnsanlar yıllarca iyi diye besledikleri yapışan,kümese dalan,yerini terkedip başka yere inen kuşların ayıplı kuşlar olduklarını öğrendi.İnsanlar artık İYİ KUŞU öğrendi Hasan Bey,Ankara'ya rağmen.
Bu sözlerim sadece damcı taklacılar konusunda olup başka mecralarda farklı anlamlar çıkarılmasın lütfen.Selamlar.
Hasan Bey fikirlerinize saygı duyuyorum sadece,doğru olmasa da.Ancak şunu belirtmeden geçemeyeceğim;Refik Beyi bölgecilik,toprakçılık,kuş bizdecilik düşünceleri nedeniyle eleştirirken, memleketiniz Ankara ile ilgili ifadelerde, aynı konuda daha fazla bir bölgecilik,toprakçılık ve kuş bizdecilik zihniyetine sahip olduğunuzu ortaya koydunuz, farkında mısınız?
Ankara'da yıllardır geniş çaplı yarışmalar düzenleyen dernekler var.Sizin tabirinizle Damcı Taklacılar konusunda fakülte gibi.Kuş bilimini keşfetme ve kabul ettirme gayreti içerisindeler.Damcı taklacılar konusunda yeni gelişmekte olan bazı yörelerimize bunları kabul ettirme başarısına da sahipler geçmişte.Ancak son yıllarda durum değişti.İnternetin
artık kuş meraklısı yetiştiriciler tarafından yoğun kullanılması,insanların birbirini tanımasını,en uzaktaki ile bile arkadaş olup kümes ziyaretleri yapılmasını ve böylelikle
farklı yörelerdeki kuşları ve kuş zihniyetini tanıma fırsatını verdi.Ve insanlar gördü ki;Damcı taklacılar bilimi hiçte Ankara'daki fakültelerin öğrettiği gibi değil.Fakülte mi, yoksa ticari işletme mi olduğu tartışılan yerlerde anlatılanla, gerçek çok farklı.Genel kabul görmüş kuralları hiçe sayılarak yapılan tüzükler,bu tüzüklere göre puanlanan, bu ırkın en yüzkarası kuşlarının derece aldığı yarışmalar.İnsanlar bunları gördü ve öğrendi.İnsanlar yıllarca iyi diye besledikleri yapışan,kümese dalan,yerini terkedip başka yere inen kuşların ayıplı kuşlar olduklarını öğrendi.İnsanlar artık İYİ KUŞU öğrendi Hasan Bey,Ankara'ya rağmen.
Bu sözlerim sadece damcı taklacılar konusunda olup başka mecralarda farklı anlamlar çıkarılmasın lütfen.Selamlar.
2 sayfadaki 5 sayfası • 1, 2, 3, 4, 5
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz