MARDİN GÜVERCİNİ

Nihat arkadaş merhaba sevdiğim ve saygı duyduğum bir insansın ve şunu belirteyim sen dini inanışlarımızdan dolayı nekadar Charles darwin den nefret ediyorsan bende enaz seninkadar ondan nefret ediyorum .
Elimden geldiğince anlatmaya çalıştığım noktayı anlamadığını sanıyorum ve bunun senin değilde benim yeterli bilgi ve donanıma sahip olmadığımdan kaynaklı olduğunu düşünüyorum tabi bunda karşılıklı konuşmamamızın da etkisi vardır.
Günümüzde en önemli bilim dallarından biri olan biyoloji 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır ve bugün yeryüzündeki bütün okullarda öğretilen ana derslerden biridir. .şüphesiz biyolojinin insan onsan oğluna geçmişten günümüze kadar birçok faydası olmuştur bende biyolojini temelinin evrim teorisinden esinlenerek oluştuğunu düşünüyorum.
Charles darwin teorilerinin çökmüş olması onun bir geri zekalı olduğundan dolayı değildir sadece bir materyalisit olduğundandır.
Sayılarımla ….

refik arkadaş sizingibi bir aydının fikirlerimi beğenmesi inanın beni çok mutllu etti
timur arkadaş

Samet Bey hazirlamis oldugunuz yazi bence okunmasi gereken daha dogrusu bilinmesi gereken seyler evet bazi düsünceler ve fikirler zamanla yenilikler geciriyor,böyle arastirmacilarin olmasi bence pozitif seylerdir,ya bide hicbir arastirma yapilmamis olmasi, senin benim yada onun hicbir bilgi kaynaginin olmamasi, bence daha kötü degilmi? Arastirmaci olmak yada birseyler üzerinde calismak hic yoktan yapilan biseylerin oldugunu gösteriyo,insallah bundan sonraki kusaklar hicyoktan bazi bilgiler dogrultusunda ilerleyecektir diye düsünüyorum,yaklasiminiz bence pozitif seyler önemli olan bu artilar isiginda ilerlemeyi saglamaktir.Elinize saglik,
Saygilar,sevgiler.........DUMAN...

Merhaba arkadaslar,heval u hogiren heja merheba...

Kim Darwin in teorilerini cürütmüs,ne zaman, nerde ?

"Charles darwin teorilerinin çökmüş olması onun bir geri zekalı olduğundan dolayı değildir sadece bir materyalisit olduğundandır."

Darwin geri zekali degildi(akilliydi),"materyalistti(idealist degildi)".
Darwin geri zekaliydi(akilli degildi),materyalist degildi(idaelistti).
"Materyalist" oldugu icin teorisi cöktü,idealist olsaydi teorisi cökmezdi...


Hosuma giderse bilim,hosuma gitmezse bilim degil mi ?
Bilim,bilimsel teori nedir ?Tez,sentez,anti sentez nedir ?

arkadaşlar.bu benim şahsi göruşum,darwinin düşüncelerini desteklemem,destekleyen arkadaşlarada saygım var bunu belirtmiştim zaten,ama şunuda belirteyim,evrim teorisi adı altında,allahın varlıgını inkar,bir bakıma mutlakyaratıcı gücun varlıgın özunde,kanıtlamak isteyen,birini ben kendi adıma itibar etmem,herkese saygılar bence bu darwin konusunu kapatalım arkadaşlar yoksa içinden cıkamayız,samet kardeş biz kuşları konuşalım en iyisi

aytekin kardeşim zaten benim ona karşı oldugumun sebebide materyalist olmasıdır.materyalist,kuçumsenecek bir şey deil imanlı biri için,maddeci maddeye önem veren,ahirete inanmayan,her şeyin bu dunyada olup bitecegine inanan birine izin verde deger vermiyeyim be kardeş:)) şaka bir yana herkesin fikrine gene soyluyorum saygım var

Nihat arkadas merhaba ! Tabiki polemik yapmak gerekmez buradan,kuslarla alakasi olan yerde gerekirse mendelden ve darwinden bahsedilir.Darwin üzerinden yersiz tartismayalim.Zaten yazdiklarim sana yönelik degildi.ben seni anladim.Selamlar saygilar bira...

aytekin arkadaş sevgi ve saygı bizden olsun allaha emanet ol

Cümleten S.Aleyküm arkadaşlar iyi oyun kuşuna meraklı araştırmacı gelişimci gerçek kuşçular çok iyi bilirlerki Türkiyede oyun kuşunun gerçek anlamda iyilerininin çıkmasına etken Eski Mardin ve Urfa kuşlarıdır Ankara Kırıkkale ve benzeri İçanadolu bölgesinde bulunan eski ve iyi soyların içinde illaki ya Mardin yada Urfa kuşları bulunmaktadır bunu kabul etmemek bilgi eksikliginden kaynaklanır ama en iyi hangi ilde derseniz yıl 2011 iyisi Türkiyenin heryerinde bir bölgeyi söylemek veya yüceltmek imkansız çünkü mesafelerin kısalması ve imkanların çogalmasıyla her yörenin kuşu heryere dagıldı bu saatten sonra ayrım yapmak çok zor ama Urfa Ve Mardinide asla kimse inkar etmemesi lazım bu iki il Türkiyeye iyi oyun kuşu soylarının yayılmasına büyük etkendir..... Son olarakta Darwin hakkında kısa bir söz söylemek istiyorum Darwin bu güne kadar yayınladıgı çogu kitabında bir konudan itiraf niteliginden söyle bahseder TAVUS KUŞUNUN KUYRUGUNDA BULUNAN DESENLERİ GÖRMEK BENİ ÇILGINA ÇEVİRİYOR VE BAŞKA İNANÇLARA SEVK EDİYOR ... bu sözü söylemesindeki sebep ise aslında tavus kuşunun kuyrugunun yapısal olarak saydam olması ve kuyrukta hiçbir renk ve desenin olmamasıdır görünen rengin ve desenin ışık yansımasından ibaret olmasıdır. Kısaca Darwin bir tavus kuşunun kuyrugundaki deseni açıklayamayacak kadar sınırlı ve acizdir... Yaradan ALLAHA sıgınırım bu tür hillelerden... Erdekten selam olsun tüm dost olanlara

oyun_kusları demiş ki:Cümleten S.Aleyküm arkadaşlar iyi oyun kuşuna meraklı araştırmacı gelişimci gerçek kuşçular çok iyi bilirlerki Türkiyede oyun kuşunun gerçek anlamda iyilerininin çıkmasına etken Eski Mardin ve Urfa kuşlarıdır Ankara Kırıkkale ve benzeri İçanadolu bölgesinde bulunan eski ve iyi soyların içinde illaki ya Mardin yada Urfa kuşları bulunmaktadır bunu kabul etmemek bilgi eksikliginden kaynaklanır ama en iyi hangi ilde derseniz yıl 2011 iyisi Türkiyenin heryerinde bir bölgeyi söylemek veya yüceltmek imkansız çünkü mesafelerin kısalması ve imkanların çogalmasıyla her yörenin kuşu heryere dagıldı bu saatten sonra ayrım yapmak çok zor ama Urfa Ve Mardinide asla kimse inkar etmemesi lazım bu iki il Türkiyeye iyi oyun kuşu soylarının yayılmasına büyük etkendir..... Son olarakta Darwin hakkında kısa bir söz söylemek istiyorum Darwin bu güne kadar yayınladıgı çogu kitabında bir konudan itiraf niteliginden söyle bahseder TAVUS KUŞUNUN KUYRUGUNDA BULUNAN DESENLERİ GÖRMEK BENİ ÇILGINA ÇEVİRİYOR VE BAŞKA İNANÇLARA SEVK EDİYOR ... bu sözü söylemesindeki sebep ise aslında tavus kuşunun kuyrugunun yapısal olarak saydam olması ve kuyrukta hiçbir renk ve desenin olmamasıdır görünen rengin ve desenin ışık yansımasından ibaret olmasıdır. Kısaca Darwin bir tavus kuşunun kuyrugundaki deseni açıklayamayacak kadar sınırlı ve acizdir... Yaradan ALLAHA sıgınırım bu tür hillelerden... Erdekten selam olsun tüm dost olanlara

:

fikirlerine aynen katılıyorum aras kardeşim allaha emanetsin

Nihat Bey ; Saygilar sevgiler MARDIN GÜVERCINI nin anlatilmaya calisildigi bu sayfada Mardin i ve Mardin Güvercini ara ara resimlerle süsleseniz gercektende renkli bir sayfa olur kanisindayim,simdiden tesekkürler.Hörmetler....DUMAN...

duman kardeş nasıl yuklenir bilmemki ama inşl bir kac resim yuklerim,yanlış anlaşılmaktan korkuyorum açıkçası ticaret amaçlı resim koydugumu düşünen olur oda bizi uzer bunun için resim koyma taraftarı deiyilim saygılar

AYTEKİN demiş ki:Merhaba arkadaslar,heval u hogiren heja merheba...

Kim Darwin in teorilerini cürütmüs,ne zaman, nerde ?

"Charles darwin teorilerinin çökmüş olması onun bir geri zekalı olduğundan dolayı değildir sadece bir materyalisit olduğundandır."

Darwin geri zekali degildi(akilliydi),"materyalistti(idealist degildi)".
Darwin geri zekaliydi(akilli degildi),materyalist degildi(idaelistti).
"Materyalist" oldugu icin teorisi cöktü,idealist olsaydi teorisi cökmezdi...


Hosuma giderse bilim,hosuma gitmezse bilim degil mi ?
Bilim,bilimsel teori nedir ?Tez,sentez,anti sentez nedir ?

merhaba aytekin arkadaş

Hosuma giderse bilim,hosuma gitmezse bilim degil mi ? ,

Yok her zaman hoşuma gitsin gitmesin BİLİM
ortaya bir teori koyan bir düşünürün teorisini okuyan sıradan bir insan eyer hımmm diyorsa demek gerçekten teorisi kayda değerdir.
Hımmm iyi veya kötü yönlü olsun eğer hımmm diyorsa okuyan da ışık vardır oda düşünebiliyor demektir bu durumda teorisini karşıdakine kabullendirmek tamamen düşünürün zekasına ve ortaya koyacağı kanıtsal gerçeklere kalmıştır.
Eğer karşıdaki kabul etmiyor ve aksini düşünüyorsa mutlakla bunda bir eksiklik vardır .
Ama eksiklik sıradan insandan değildir düşünürün eksikliğidir.

Tembel geri zekalı öğrenci yoktur. Beceriksiz öğretmen vardır.
Kibir günahtır .
150 yıl önce Darwinnin Türlerin Kökeni adlı kitabını okuyan insanların yüzde kaçı düşüncelerini benimsedi ? veya “evrim kuramı yeterince bilinmiyor Darwinin kuramını tanıtmak bu konudaki yeni bulguları göstermek lazım” diyen genetik profesörü Steve Jones günümüze uyarladığı 1999 ilkin ingilterede daha sonra dünyanın birçok ülkesinde yayınlana 400 sayfalık Güncellenmiş Türlerin Kökeni kitabnını okuyan kaç kişi ??

CANLILARIN KOPYALANMASI
"Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp-saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak davarların kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah'ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim." Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o, apaçık bir hüsrana uğramıştır. (Nisa Suresi, 119)
Yukarıdaki ayette "kesmek, koparmak" anlamına gelen "betteke" fiilinden türemiş "yubettikunne" ifadesi geçmektedir. Ayette geçen "yugayyirunne" ifadesi ise "başkalaştırmak, değiştirmek, bir şeyi ilk şeklinden bozup değiştirmek" anlamlarına gelen "gayyere" fiilinden türemiştir. Her iki fiilin sonunda, pekiştirme yapan "nun" harfi yer almaktadır; böylece ayette geçen fillere kesinlik anlamı katılmıştır. Nisa Suresi'nin 119. ayetindeki bu ifadeler düşünüldüğünde, bir yönden canlıların kopyalanması ya da klonlanması olarak bilinen bilimsel çalışmalara işaret ediliyor olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.) Çünkü klonlama deneyleri, genellikle kopyalanacak hayvanın kulağından alınan hücrelerle gerçekleştirilmektedir. Diğer bir deyişle tam ayette dikkat çekildiği gibi, "hayvanların kulağından kesilen" doku örneğinden hücre alınmasıyla kopya canlı üretilmektedir.
Almanya Federal Tarım Araştırma Merkezi'nin Hayvan Yetiştirme Enstitüsü'nün bir raporunda şu bilgiler yer almaktadır:
Doku toplanması kısa ve basittir. Bir hayvan yerleştirilip gemlendiğinde, kesik kulak parçası gibi bir doku örneği saniyeler içerisinde toplanmış olur. Ayrıca, somatik hücreler tüm türlerden toplanabilir… Kulağa vurulan damgalar için de kullanılan çentikleyiciler kullanılarak, kulaktan örnek doku almak suretiyle, sığır, domuz, koyun, keçi, deve ve lamalar için tek ve aynı prosedür uygulanabilir. Açıkçası, bütün türler için lenfositler kullanılabilir; fakat kulak kesiğinden alınan somatik hücreler, elde edilmesi daha kolaydır ve onun için daha çok tercih edilirler.1
Kulak dokusundan örnek alınarak kopyalanan canlılarla ilgili haberlerden bir kısmı şöyledir:
- Reuters’in 1 Mayıs 2002 tarihli raporuna göre, Brezilya’da Sao Paulo Üniversitesi’nde görevli Jose Visintin adındaki araştırmacı veteriner, bu ülkede ilk kez yetişkin bir dananın kulağından aldıkları hücreleri kullanarak klonlanmış embriyolar üretti.2

- BBC’nin haberine göre Güney Kore’li bilim adamları üç yaşındaki bir Afgan tazısının kulağından alınan hücre ile Snuppy adında bir köpek klonladılar. Seul Ulusal Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar kulaktan alınan hücrelerdeki genetik malzemeyi çıkartarak, bunu boş bir yumurta hücresine yerleştirdiler. Daha sonra bu hücre bölünmesi için uyarılarak bir embriyo üretildi.3

- BBC'nin bir başka haberinde ise, Fransa’da, Ulusal Tarımbilimi Araştırma Merkezi'nde, Dr. Jean-Paul Renard ve meslektaşları tarafından yürütülen araştırmalarda, yetişkin bir danadan alınan kulak hücreleri kullanılarak yeni bir klon üretildi.4

- İnsan Genomu Projesinin resmi sitesinde verilen bilgilere göre, Şubat 2002'de Advanced Cell Technology (ACT) adlı biyoteknoloji şirketinden bilim adamları, verici bir dananın kulağından aldıkları deri hücrelerini kullanarak bir dana embriyosu klonlama denemeleri yaptılar.5

- Associated Press’in, 24 Ocak 2000 tarihli haberinde, Japon bilim adamlarının ilk kez bir büyük baş hayvanı, ikinci nesil boğayı klonladıkları bildirildi. İkinci nesil klonlama sırasında, ilk nesil klonlanmış boğa henüz dört aylıkken kulak derisine ait dokulardan örnekler alındı. Bu hücreler, çekirdeği çıkartılmış döllenmemiş bir yumurta ile birleştirildi.6

Genetik, embriyoloji gibi bilim dallarının olmadığı bir dönemde, Kuran'da canlıların yaratılışındaki düzenin değiştirilmesine "kulak kesme" ifadesi ile birlikte dikkat çekilmesi; Kuran'ın zamandan münezzeh olan Rabbimiz'in Katından olduğunu gösterir. Ayrıca ayetin sonunda söz konusu kimselerin Allah'ın yarattıklarını değiştirdiklerinde hüsrana uğrayacakları da bildirilmektedir. Dolayısıyla ayette bu yönüyle klonlama çalışmalarının, insanlar için çeşitli sorunlar doğuracağına da işaret ediliyor olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.) Nitekim Utah Üniversitesi'nin Genetik Bilimi Öğrenme Merkezi'nin açıklamalarında şu bilgiler yer almaktadır:
Klonlama başarılarını duyduğumuzda, sadece sonuç veren birkaç denemeyi öğreniriz. Fakat başarısız olan çok, çok sayıdaki klonlama deneylerinden haberimiz olmaz! Başarılı olan klonlarda dahi, problemler sonradan -hayvanın yetişkinliğe gelişimi esnasında- artar.7
İnsan Genomu Projesinin resmi internet sayfasında verilen bilgiler ise şöyledir:

Yetişkin DNA’sı kullanılarak klonlanan ilk memeli Dolly, 14 Şubat 2003'te öldü. Dolly ölümüne sebep olan akciğer kanserine yakalanmıştı ve eklem enflamasyonu nedeniyle sakat kalmıştı... Klonlama denemelerinin %90 kadarı, yaşayabilecek döl üretiminde başarısızlığa uğramaktadır... Bu düşük başarı oranının yanı sıra, klonlanan hayvanların bozuk bağışıklık fonskiyonları, yüksek enfeksiyona yakalanma oranı, tümör gelişimi ve diğer rahatsızlıklar daha sık görülür. Japonya’da yapılan çalışmalar, klonlanan farelerin sağlıkları kötü yaşadıkları ve erken öldüklerini göstermiştir... Klonlanmış canlının gençken sağlıklı gözükmesi de, uzun süre hayatta kalacağı anlamına gelmemektedir. Klonların esrarengiz bir şekilde öldükleri bilinmektedir. Örneğin Avustralya'nın ilk klonlanan koyunu öldüğü gün sağlıklı ve enerjik gözükmüştür ve otopsi sonuçlarından ölüm sebebi tespit edilememiştir.8
Klonlama deneyleri ile ortaya çıkan riskler genel hatlarıyla şöyledir:
1) Yüksek başarısızlık oranı: Başarı oranı sadece %0.1-3 kadardır. Bu her 1000 denemede 970-999 başarısızlık demektir.9

2) Gelişim sırasındaki problemler: Klonlanıp hayatta kalan hayvanların, çoğu zaman kopyalarına göre organları anormal derecede büyüktür. Bu da solunum ve kan dolaşımı sorunlarına, sağlıksız böbrek ve beyin yapılarına, bozuk savunma sistemlerine yol açabilmektedir.

3) Anormal gen okuma düzeni: Klonlar, orijinalleri ile aynı DNA'ya sahip olmalarına rağmen, klondaki hücre çekirdeği doğal bir embriyodaki gibi aynı programa sahip değildir. Diğer bir deyişle klonun DNA'sı normal bir gelişim için gerekli olan doğru genlerin doğru zamanda okunmasını yapamaz. Örneğin sinir, kemik, kan, deri gibi her hücre çeşidi için farklı bir program vardır; fakat klon embriyonun genetik programları, doğal bir embriyodaki gibi sağlıklı çalışmaz.

4) Telomer farklılıkları: Hücreler bölünürken kromozomları kısalır. Bunun nedeni "telomer" adı verilen, kromozomun her iki ucundaki DNA dizilimleri, her DNA kopyalaması sırasında kısalır. Hayvan yaşlandıkça, yaşlılığın bir gereği olarak telomer de kısalır. Dolayısıyla kopyalanan canlı daha doğduğunda yaşlanmış gibi kromozomları kısadır.
Kopyalama deneylerinde, canlı hücrenin genetik maddesi kullanılır fakat döllenme yapay yöntemlerle gerçekleştirilir. Bu yöntemlerle Allah'ın yarattığı üreme mekanizması bozulmakta ve teşhis edilemeyen hastalıklar, anormal gelişim bozuklukları ve erken ölümlerle karşılaşılmaktadır. 1400 sene öncesinden bilim adamlarının kopyalama yapacaklarına dikkat çekilmesi ve bununla insanları bekleyen sıkıntıların vurgulanması, Kuran'ın İlahi bir kitap olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

aytekin arkadaş geçenlerde siteme mesaj atmıştın bende sana cevap yazdım ama sanırım almamışsın benim msn adresim abdulsamet_21@hotmail.com
kayıt etiğini söyllemişsin ama bana mesaj gelmedi görüşmek üzere allaha emanet ol

burda siz darwinin düşüncelerinimi savunuyorsunuz amacınız nedır?anlamadım,anlatabilirmisiniz?

emreert demiş ki:burda siz darwinin düşüncelerinimi savunuyorsunuz amacınız nedır?anlamadım,anlatabilirmisiniz?

İKİ İNSANIN BİRİ BİRİNİ ANLYA BİLMESİ İÇİN İLKBAŞTA ÖNYARGIDAN KURTULMALARIGEREK .
GÖZÜM YAZDIKLARIMI ANLAMAN İÇİN ÖNCE ÖNYARGIYI KAFANDAN SİL AT DAHA SONRA YAZILANLARI DÜŞÜNEREK OKU BELKİ ANLARSIN ANLAMASAN OZAMAN
ABDULSAMET_ 21@HOTMAİL.COM ADRESİNİ MSN NE EKLLE BENİM ADRESİMDİ BU UZUN UZUN KONUŞURUZ MUHABET EDERİZ DOST OLURUZ BİRİ BİRİMİZDEN BİRÇOK ŞEY ÖĞRENEBİLİRİZ

hiç bir canlı yoktan varolmamıştır,Allah tarafından yaratıldığımıza inanıyorum,Adem ve Havva dan bu dünyaya yayılmışız,maymundan değil.Darwin bile kendisiyle çelişkiye düşerken 150 yıl önceki düşünceleri savunmak yobazlıktır,cahilliktir...bu konularda hassasım ve önyargılıyım anlatmak isdediğiniz bierşey varsa buyrun msn ye gerek yok.

sametciyim canım kardeşim,darwin dunyanın en buyuk filozofu olabilir,kimileri için dogru kimileri için yanlış fikirleri olabilir,inşallah diyarbakıra gelirsem yada sen mardine gelirsen bunu aramızda tartışırız,adam ölmüş gitmiş şimdi hesabını orda veriyordur,biz kuş konusuna dönelim,senin bu araştırmacı önunden dolayıda tebrik ediyorum

NİHAT ABİ SENİ SİNİRLENDİRDİYSEM ÖZÜR DİLERİM KONU KONUYU AÇIYOR NAPİM YAZAMADANDA DURAMIYORUM AMA BUSONDU WELLEHH GÖRÜŞÜRÜZ İNŞALLAH ALLAHA EMANET OL KONUYU KAPADIM

Cümleten S.Aleyküm konu Darwine döndügü için yazıp yazmakta kararsız kaldım ama baktımki tartışmada olsa bir saygı var bende bişeyler yazmak istedim öncelikle Darwini hangi inanca göre tartışıyoruz önemli olan konu bu bence örnegin Ben Müslümanım benim inancımda o teorilerin hiçbir anlamı yok çünkü Emre kardeşiminde dedigi gibi Dünya üzerinde hiçbir canlı yoktan var edilmemiştir ama bu bir Noella Abram inancıysa bu farklılıklar farklı düşünceler mutlaka oluşacak KURAN İncil Tevrat ise bu teorileri kesinlikle kabul etmeyecektir ve bunu bilim ışıgındada çürütecektir örnegin insanların maymundan insana dönüşmesi tezi tamamen yanlıştır çünkü insanla maymununun hiçbir DNA sı eşleşmemektedir... KURANDA insanın neyden ve nasıl yaratıldıgıda açıkça anlatılmıştır ve bugün bilimlede kabul görmüştür çünkü toprakta bulunan elementlerle insan vucudundaki elementlerin miktarları bile bire bir eşittir mesela kopyalama bir devrim olarak gösteriliyor oysaki çok basit bir yöntemdir çünkü kopya zaten DNA nın içinde bulunmaktadır yapılan sadece DNA nın başka bir hücreye aktarımıdır ve her nekadarda kopyalama olsabile kopyalanan sadece fiziki yapıdır ama insanı veya bir canlıyı degerli kılan alışkanlıkları huyları ve düşünce yapısındaki farklılıklardır bunlarında hiçbir teknolojiylede kopyalanması mümkün degildir.. Kısacası bilimde biryerde son bulmaktadır önemli olan bir canlının DNA sını kullanıp kopyasını yapmak degil varolmayan bir DNA üretip varolmayan bir canlıya yaşam vermektir ve yaşam verdigin bu canlının yaşamını kusursuzca hesaplayıp onun soy devamını saglayabilmektir bunuda YARADAN ALLAHIMDAN başka hiçbir varlıgın yapma becerisi ve gücü yoktur bu benim inancımın temel ve degişmez esasıdır..Baştada dedigim gibi Darwin meselesini hangi inanca göre tartıştıgımız önemli onun içinde kesin bir çözüme ulaşılamaz bu konuda sadece herkez fikrini aktarıp tartışmaya yeni bir boyut kazandırır bende sizlere kendi fikrimi söylemek istedim umarım zamanınızı çalmamışımdır hakkınızı helal edin.. Ve son olarak birşey söyelemek isterim EGER BİRGÜN DÜNYA ÜZERİNDE DAHA ÖNCEDEN YARATILMIŞ VEYA DÜNYA ÜZERİNDE BULUNAN CANLI VE CANSIZ BİR VARLIGI BİR MADDEYİ kullanmadan her özelligini ve elementini kendiliginden üretip canlı veya cansız bir madde yapmayı başaran bir kişi veya teknoloji olursa işte ozaman Darwini anlamaya çalışırım.... Kalın saglıcakla

Arkadaslar selamlar hepinize...asil konuyu dagitmak haddim degil,bu yüzden bende darwin meselesini burada kapatiyorum.önemli olan farkli düsüncelere tahammül edebilmek.
Mardin güvercinleri hakkinda yazmak isterim lakin bu konuda ciragim,sizleri okuyorum izliyorum,ögrenmeye calisiyorum...Samet arkadas en kisa zamanda görüsecegiz msn de,yanyana yürüyoruz bilesin...selamlar hürmetler...

samet kardeş sana kızılırmıki kızayım,velleh kızmadım,burda göruş bildiren seviyeli herkesin başımızın ustunde yeri var,darwin konusunu kapattıgınız için ayrıca tşkr ederim

Herkese SELAM!!!!!!!!

Mardin de beslenen Taklaci Oyun Kusunun Karekteristik Özelliklerini (SOY LARDAKI FARKLILIKLAR)

Mardin de Taklaci Oyun kusu Besleyen Üstadlarimiz dan anlatilmasini istesek.Sanirim Mardin Taklaci oyun kusunu tanimamiz acisindan cok daha faydali olacak,cok tesekkür ediyorum.Saygilar sevgiler.DUMAN.....

Sevgili Duman Kardeşim...
Sizin söylediğiniz özelliklere ilişkin düşüncelerimi Taklacı Güvercinler başlığına zaten atmiş bulunmaktayım.Sizde sözünü ettiğim başlıkta değerli bilgi ve msajlarınız olmuştu.Bu vesile ile sizede tekrar teşekkür ediyorum.Onun için o başlıkta olan yazıları buraya aktaracak olursam okumuş arkadaşlar acısından nakarat olacak.Lakin bölgemizden değişik arkadaşların mesajları bu başlığa gelirse bizde karınca kararınca katkı sunmaya calışacağım.Selam ve Saygıyla

Refik Bey; Dogru haklisiniz.Tesekkürler.